Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/784 Esas 2018/25370 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/784
Karar No: 2018/25370
Karar Tarihi: 26.11.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/784 Esas 2018/25370 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İş Mahkemesi'nde görülen bir alacak davasında, davacının iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın feshedildiği ve kıdem, ihbar tazminatları, fazla çalışma ücreti, genel tatil ve hafta tatili alacaklarının tahsili için dava açıldığı belirtilmiştir. Mahkeme, deliller ve bilirkişi raporlarına dayanarak davacının kısmen haklı olduğuna karar vermiş, davalı tarafın temyiz başvurusu ise kısmen reddedilmiştir. Kararda, işçinin fesih iradesi dikkate alınmaksızın haksız işveren feshinin kabul edilmesinin yanlış olduğu belirtilerek, davacının fesih bildirimiyle somutlaşan fesih iradesi göz önünde bulundurulmalıydı denilmiştir. Fazla çalışma ücretinin tamamının ödenmediği kabul edilerek hesaplanan alacakların eksik incelemeye dayalı olduğunu belirtilerek, hatalı hüküm tesis edildiği ve bozulması gerektiği ifade edilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili maddeleri (iş sözleşmesinin feshi)
- İş Kanunu'nun kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile ilgili maddeleri
- İş Kanunu'nun fazla çalışma ile ilgili madd
22. Hukuk Dairesi         2016/784 E.  ,  2018/25370 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti, genel tatil ve hafta tatili alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı hususu uyuşmazlık konusudur.
    Dosya içeriğine göre; davacı işçi dava dışı ... Tem. ve San. Tic. Ltd. Şirketi"ne hitaben keşide ettiği 28/09/2011 tarihli fesih bildirimi ile, çalışmakta olduğu ... Petrol San. ve Tic. Ltd. Şirketi"nden bu şirkete yapılan devir işlemini 4857 sayılı Kanun"un ilgili maddeleri gereğince kabul etmediğini, 30/09/2011 tarihi itibariyle iş sözleşmesini kıdem tazminatı ve tüm haklarının ödenmesi şartıyla feshettiğini belirtmiştir. Davalı yan; feshe ilişkin beyanda bulunmamıştır. Mahkemece, dinlenen tanık beyanlarına göre, işyerinde alt işveren şirketin değiştiği, devralan şirketin davacıdan geçmişe yönelik ibraname imzalatmak istediği, davacının bunu kabul etmemesi üzerine iş sözleşmesinin sona erdirildiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatları hüküm altına alınmıştır. Benzer nitelikteki Dairemizin incelemesinden geçen 2018/1644 Esas sayılı dosyasında, sonradan öğrendiği alt işverenler arasındaki devir işlemini kabul etmeyen işçinin feshinin haklı nedene dayalı olduğu kabul edilmiştir. Davacının fesih bildirimi ve anılan ilam nazara alındığında, haklı nedene dayalı işçi feshinin bulunduğu anlaşılmakla ihbar tazminatının reddi gerekirken, davacının fesih bildirimi ile somutlaşan fesih iradesi dikkate alınmaksızın tanık anlatımlarının hatalı değerlendirilmesi sonucu haksız işveren feshinin bulunduğunun kabulü isabetsiz olmuştur.
    3- Taraflar arasında davacının fazla çalışmasının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut olayda, Mahkemece, davacının, çalışma süresine göre fazla çalışma ücretinin tamamının ödenmediği kabul edilerek alacakların hesaplandığı bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmuş ise de, karar, dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Davalı vekilinin, dosyaya davacının imzasını taşıyan ve fazla çalışma ücret tahakkuku bulunan ücret bordroları sunduğunun anlaşılmasına göre, fazla çalışma ücret tahakkukunun bulunduğu imzalı ücret bordrolarının kapsadığı aylar dışlandıktan sonra belirlenecek tutarın hüküm altına alınması gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.