23. Hukuk Dairesi 2014/1731 E. , 2014/6442 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kayseri(Kapatılan) 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2013/172-2013/294
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali ve menfi tesbit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının devir almak suretiyle davalı kooperatife üye olduğunu, üyeliği devir aldığı kişi aleyhine şerefiye farkı tahakkuk ettirildiğini, davacıya da birinci ve ikinci ihtarname gönderildiğini, sonrasında davalı kooperatifin davacıyı 08.12.2009 tarih ve 34 sayılı kararla üyelikten ihraç ettiğini, ihtarnamelerde borcun kaynağının belirtilmediğini, her iki ihtarnamede belirtilen alacak tutarının aynı olmadığını ileri sürerek, davalı kooperatife borçlu olmadığının tespitine ve 08.12.2009 tarihli ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının üyelik aidatlarını yatırmadığı için Kooperatifler Kanunu ve anasözleşmeye dayanılarak borcunun hesaplandığını ve kendisine iki ihtarname gönderildiğini, ihtarnameler ve verilen sürelerin yasa ve anasözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ihraç kararının tebliğ edildiği tarihte tebliğ evrakı teslim edilen davacının kızı 14 yaşında olduğundan Tebligat Kanunu"nun 22. maddesine göre 1. İhtarnamenin tebliğinin usulsüz olduğu, usulüne uygun olarak tebliğ edilmeyen ve gerçek borç miktarını göstermeyen ihtarnameye dayanılarak ihraç kararı verilmeyeceği, davacının dava tarihi itibariyle 2.430,07 TL asıl alacak ve şerefiye bedeli, 8.793,33 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 11.223,40 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin menfi tespit isteminin reddine, ihraç kararının ise iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle hüküm altına alınan bölüm dışında kalan taksitlerin dava tarihi itibariyle henüz muaccel olmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.