19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3608 Karar No: 2019/8260 Karar Tarihi: 13.05.2019
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/3608 Esas 2019/8260 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz edilmesi üzerine incelenmiştir. Kararın temyiz edilmesi için gerekli şartlar açıklandıktan sonra, yapılan incelemede mahkeme kararının birkaç noktada yetersiz olduğu belirtilmiştir. İlk olarak, suça konu olan gümrük kaçağı sigaraların miktarına uygun teşdidin uygulanmaması eleştirilmiştir. İkincisi, gümrük kaçakçılığı suçunun devletin egemenlik hakkını ihlal ettiği ve vergi kaybına sebep olduğu belirtilmiştir. Üçüncü olarak, TCK'nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmesi durumunda bu maddenin bazı hükümlerinin iptal edildiği vurgulanmıştır. Son olarak, keşif giderlerinin sanıklara yükletilmesinin hatalı olduğu söylenmiştir. Bu nedenlerle, mahkeme kararı bozulmuş ve yeniden değerlendirme yapılması istenmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: 5607 Sayılı Kanun, TCK'nun 61, 43/1 ve 53. maddeleri, 5237 Sayılı TCK ve 1412 Sayılı CMUK'nun 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2019/3608 E. , 2019/8260 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararların niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)Suça konu gümrük kaçağı sigaraların miktarına (900 karton) göre, temel cezada TCK"nun 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle sanıklar hakkında hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, 2)Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada sanık ... hakkında 25/04/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Kilis 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2013/732 Esas ve 2013/890 Karar sayılı hükmün dairemizce incelenerek 09.05.2019 tarihinde bozulmasına karar verilmesi karşısında; Anılan dava ile iş bu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nun 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, 3)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 4)Dosya kapsamından suça konu gümrük kaçağı sigaraların bandrolsüz olduğuna ilişkin tereddüt olmadığının anlaşılması karşısında; suçun sübutu ve nitelendirilmesi açısından etkisi olmadığı halde keşif yapılarak, sanıklara sebep olmadığı keşif giderinin yükletilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, tebliğnameye aykırı olarak, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.