19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2454 Karar No: 2019/8259 Karar Tarihi: 13.05.2019
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/2454 Esas 2019/8259 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, 5607 sayılı Kanuna aykırılıktan mahkum edilmiştir. Dosya incelendiğinde, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve belgeler incelenerek sanığın temyiz talebine reddi nedeni bulunmadığı için geçilmiştir. Ancak, gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına neden olarak kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı, bu nedenle mağdurun devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluştuğu belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın aynı mağdura karşı aynı suçu farklı zamanlarda işleyip işlemediği tartışılması gerektiği ve hak yoksunluklarına hükmedilmesi durumunda yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Son olarak, suça konu olan kaçağı sigaraların bandrolsüz olduğunun tespit edilmesi üzerine yapılan keşif giderinin sanığa yükletilmesi hatalı bulunarak hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak ise, 5607 sayılı Kanun, TCK'nin 43/1 ve 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile değiştirilen hükümler ele alınmıştır.
19. Ceza Dairesi 2019/2454 E. , 2019/8259 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada sanık hakkında 21/05/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine.... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2013/956 Esas ve 2014/16 Karar sayılı hükmün Dairemizce incelenerek 13.05.2019 tarihinde bozulmasına karar verilmesi karşısında; Anılan dava ile iş bu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nun 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, 2)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 3)Dosya kapsamından suça konu gümrük kaçağı sigaraların bandrolsüz olduğuna ilişkin tereddüt olmadığının anlaşılması karşısında; suçun sübutu ve nitelendirilmesi açısından etkisi olmadığı halde keşif yapılarak, sanığa sebep olmadığı keşif giderinin yükletilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.