15. Ceza Dairesi 2018/3327 E. , 2018/5278 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanıklar ..., ... ... hakkında; TCK’nın 204/1, 62/1, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması
3- Sanık ..., ... hakkında; TCK’nın 158/1-k, 168/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4 . maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanıklar ... ve sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı o yer Cumhuriyet savcısı tarafından, sanıklar ... sanık ... ve sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümler o yer Cumhuriyet savcısı tarafından,sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri sanık ... müdafii tarafından, sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü sanık ... müdafii, sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilikten kurulan mahkumiyet hükmü sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık Uzman Jandarma ..." nün 28/10/2010 günü diğer sanık ... ile birlikte sanık ...’e ait araçla Restorana gittikleri, sanık Uzman Jandarma ..." ın da geldiği, geç saatlere kadar alkol aldıkları, daha sonra sanık ...’ın sanık ...’in kullandığı Honda Civic marka araca bindiği, sanık ...’in alkollü olarak kullandığı aracıyla Mat Deresi Mevkiinde tek taraflı trafik kazası geçirdiği, aracın çalışır durumda olduğu, sanığın trafik ekiplerine haber vermeden olay yerinden ayrıldığı, sabah saatlerinde sanık ...’ın Jandarma Komutanlığında nöbeti devraldığı,sanık ...’in sanık ...’den sahte kaza tutanağı düzenlenmesi için yardım talebinde bulunduğu, sanık ..." ın da kendisinin astı konumda bulunan sanık ...’ı arayarak ve yanına giderek sahte rapor düzenleme husunda sanık ...’ı ikna ettiği,sanık ...’in aynı gün akşam saatlerinde Sart Jandarma Karakolu"nu arayarak kaza ihbarında bulunduğu, sanık ...’ın da Jandarma Karakol Komutanı tanık ..."a durumu bildirerek devriye aracıyla olay yerine gittiği, Artemis Tapınağı civarında arazi içinde trafik direğine çarpmış görünen Honda Civic Marka aracı gördükleri, trafiğe açık alan olmadığı için sanık ...’ın ayrıca trafik ekibini haberdar etmediği, sanık ..."ın 29/10/2010 tarihli saat:19:15"te düzenlenen sahte "Olay Yeri Görgü Tespit Tutanağı"nı" düzenlediği, resmi belgeye sanık ...’in de araç sahibi olarak imza attığı, bu şekilde sanıkların üzerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda;
Mahkeme tarafından İlçe Jandarma Komutanlığına yazılan müzekkerede sanık ...’ın trafik görevinin bulunup bulunmadığının sorulması ve 02.04.2013 tarihli ilçe Jandarma Komutanlığınca gelen cevabi yazıda; sanığın geçici olarak Asayiş Tim Komutan yardımcısı olarak görevlendirildiği ve trafik zabıtası görevinin bulunmadığının belirtilmesi karşısında; suça konu belgenin ...’ın görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi belge olmadığı anlaşılmakla; sanık ..."ın görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu trafik kazasıyla ilgili belgeleri gerçeğe aykırı olarak düzenlemesi ve bu özgü suça sanık ... ve ..."nün de azmettiren olarak katılması karşısında; her üç sanığın 5237 sayılı TCK"nun 204/2. maddesi gereğince cezalandırılması gerektiği yönünde bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
1-Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde; 5271 Sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından; temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, TEVDİİNE,
2-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık savunmaları, tanık beyanları ve dosya kapsamından sanığın atılı suçları işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin atılı suçların sübut etmediği ve o yer Cumhuriyet savcısının sanık hakkında CK"nun 204/2. maddesi gereğince hüküm kurulması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıkların savunmaları ve tanıkların beyanları ile dosya kapsamından sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine ilişkin mahkemece verilen mahkumiyet hükümlerinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiileri ve o yer Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18/06/2013 gün ve 2012/15-1351 Esas ve 2013/328 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, kanun koyucu, cezanın kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime somut olayın özellikleri ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini de göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevini yüklemiştir. Ancak, hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçe, bu düzenlemelere uygun olarak; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik ile dosya içeriğine yansıyan bilgi ve belgelerin isabetli biçimde değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Somut olay bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken cezanın alt sınırdan tayin edilmesi karşısında, sanıklar hakkında, resmi belgede sahtecilik suçu yönünden yetersiz gerekçe ile alt sınırdan uzaklaşılması ve 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler somutlaştırılmadan ve bu kriterler esas alınmadan, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak hapis cezalarının alt sınırdan ayrılarak tayin edilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiileri ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA 11.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.