2. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/20501 Karar No: 2010/500
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2009/20501 Esas 2010/500 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2009/20501 E. , 2010/500 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tenkis
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 15.9.2009 günü temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraf tebligata rağmen gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, mirasta saklı pay sahibi olan mirasçının alacaklısı tarafından açılan tenkis isteğine ilişkindir. Mirasbırakan, sağlararası veya ölüme bağlı tasarrufu ile,tasarruf edebileceği kısmı aştığında, saklı payı zedelenen mirasçı, iflası halinde iflas idaresinin veya mirasın geçtiği tarihte kendisine karşı ellerinde ödemeden aciz belgesi bulunan alacaklıların ihtarına rağmen tenkis davası açmazsa, iflas idaresi veya bu alacaklılar, alacaklarının elde edilmesi için gerekli oranda ve mirasçıya tanınan süre içinde tenkis davası açabilirler. (TMK. md. 562/1) Görüldüğü gibi, yasada öngörülen ihtar koşuluna uyulmak suretiyle alacaklılar veya iflas halinde, iflas idaresi, saklı payına tecavüz edilen mirasçıya tanınan süre içinde tenkis davası açabilirler. Türk Medeni Kanununun 571. maddesine göre, tenkis davası açma hakkı mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde, vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bu hükme göre, bir yıllık süre, vasiyetname ile yapılan ölüme bağlı tasarruflarda vasiyetnamenin açıldığı tarihten itibaren, sağlararası teberrularda ise, mirasçının saklı payının zedelendiğini öğrendiği andan itibaren işlemeye başlayacaktır. Yasada öngörülen bu süre hak düşürücü nitelikte olup, davalı tarafından ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınır. Olayda mirasbırakan 15.7.2005 tarihinde vefat etmiştir. Davalılara, ölüme bağlı tasarrufla teberruda bulunmuştur. Vasiyetname 15.11.2005 tarihli kararla açılıp okunmuştur. Bu dava ise, mirasçıya tanınan bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 22.1.2007 tarihinde açılmıştır. Bu durumda davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığından bu sebeple reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, ret kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. (HUMK. md. 438/9) SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davacının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, sonuç itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.01.2010 (PRş.)