Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/26796
Karar No: 2020/14408
Karar Tarihi: 29.06.2020

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/26796 Esas 2020/14408 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2019/26796 E.  ,  2020/14408 K.

    "İçtihat Metni"

    İhbarname No : KYB - 2019/107572
    6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet ve başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/11/2018 tarihli ve 2018/117289 esas, 2018/86083 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul 12. Sulh Ceza Hâkimliğinin 14/01/2019 tarihli ve 2018/6340 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
    Somut olayda müştekinin, başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlaması ve ruhsatsız silahı bulundurması nedeniyle şüpheliden şikayetçi olmasına rağmen, şüphelinin ifadesi alınmadan ve herhangi bir soruşturma işlemi yapılmaksızın, eksik soruşturma ile verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın bu yönden kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 01.11.2019 gün ve 10094 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.11.2019 gün ve KYB/2019/107572 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Şikayetçinin şüphelinin vefat eden babasının ikinci eşi olduğunu, şüphelinin babası hayattayken ve öldükten sonra babasının rızası dışında babasına ait banka hesabından sürekli para çektiğini ayrıca babasına ait beylik silahına ilişkin işlemlerin yapılmadığını, silahın akıbetinin bilinmediğini, şüphelinin bu şekilde 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunu da işlediği iddiasıyla yaptığı şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda; ‘‘TCK 245/1. maddesindeki suçun oluşabilmesi için banka hesap ve kartlarının izinsiz ve kişinin rızası dışında kullanılması gerekmektedir. Yine TCK.nın 245/4-a maddesinde haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin diğer eşin hesap ve kartlarını kullanmasının suç olmadığı belirtilmiştir. Dosyamız şüphelisi ile hesap sahibin evli olmaları haklarında verilmiş bir ayrılık kararı da bulunmadığından isnat edilen banka ve kredi kartlarının izinsiz ve rıza dışı kullanıldığına ilişkin bir suçun oluşmadığı,
    Yine tarafların ortak murisinden kalan beylik silahı ile ilgili işlemler idari işlem ve terekeye ilişkin işlemler olduğundan Cumhuriyet Savcılığımızca soruşturulması gereken işlemler olmadığından’’ bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve verilen bu karara karşı yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir. Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet Savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli mahkemenin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.
    Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
    CMK.nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Diğer bir deyişle Cumhuriyet Savcısı elde edilen delillerin kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturduğu kanaatine varırsa dava açacak, aksi durumda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilecektir.
    Aksi durumun kabulü her ihbar veya şikayet üzerine Cumhuriyet Savcısının kamu davası açmasını gerektirir ki bu kabul, lekelenmeme hakkıyla bağdaşmayacak ve kanunun ruhuna uygun düşmeyecektir.
    Bu açıklamalar ışığında, soruşturmaya konu olayda; şikayetçinin iddialarının terekeye ait olan banka hesabı ve beylik silahına ilişkin olması nedeniyle hukuki ihtilaf kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, dosya kapsamına uygun gerekçelerle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile bu karara yönelik itirazın reddine dair verilen karar usul ve kanuna uygun bulunduğundan, Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen ihbarname içeriği, açıklanan nedenlerle yerinde görülmediğinden kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na tevdiine, 29.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi