1-Dairemizin 20.01.2014 tarihli geri çevirme kararının 2 no"lu bendi doğrultusunda davacı B.. Y.. vekili Av. Y.. B.."e gerekçeli karar tebliğ edilmiş olup, anılan avukatın vekillikten istifa ettiğine dair dilekçe sunması üzerine mahkemece bu kez davacı asıl B.. Y.."ya gerekçeli karar ve Av. Y.. B.."ün istifa dilekçesi tebliğe çıkarılmış ise de tebligatın Tebligat Kanunu"nun 21/1 maddesine uygun tebliğ edilmediği, bu doğrultuda beyanı alınan komşusunun isminin sorulmadığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamından Av. M.. G.."ün davacı B.. Y.."nın vekili olduğu, dosyada çekildiği ya da azledildiğine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı anlaşıldığından gerekçeli kararın Av. M.. G.."e tebliği, anılan avukatın azledildiğini veya istifa ettiğini bildirmesi halinde adı geçen davalı asılın yerleşim yeri adresine gerekçeli karar ile her iki avukatın istifa dilekçesinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve 25.01.2012 tarih ve 28184 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun tebliği ile, temyiz süresinin beklenmesi ve temyiz edilmesi halinde temyiz dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edilerek, temyize cevap süresinin beklenmesi, 2-Mahkemece, geri çevirme kararı üzerine İstanbul Ticaret Sicil Memurluğuna yazı yazılarak davalı kooperatifin en son tarihli anasözleşmesi istenmiş ise de, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü"nce en son tarihli anasözleşme gönderilmemiş olup, 1999 tarihli kooperatif anasözleşme özeti gönderilmiş olduğundan, ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğü"nden davalı kooperatifin en son tarihli anasözleşmesinin yeniden istenilmesi, İçin dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine İKİNCİ KEZ GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.