2. Ceza Dairesi 2013/9474 E. , 2014/278 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, İşyeri dokunulmazlığını bozma, Mala zarar verme, Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında mala zarar verme, sanık ... hakkında mala zarar verme ve suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan verilen hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında hırsızlık, sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Kasten işlemiş oldukları suçlardan hapis cezası ile mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların 5237 sayılı TCK"nın 53/1.maddesinin “a,b,c,d,e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, ancak “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-5237 sayılı TCK’nın 51/3. maddesi uyarınca; cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere bir denetim süresinin belirleneceği ve belirlenecek sürenin alt sınırının mahkûm olunan ceza süresinden az olamayacağı gözetilmeden 1 yıl 11 ay 10 hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık ... hakkında denetim süresinin 1 yıl olarak belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık ... ve müdafii ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 1412 sayılı CMUK"un 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Yasanın 322.maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan,
1-Sanıklar ... ve ... hakkındaki hüküm fıkralarından 5237 sayılı TCK"nın 53/1.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, “sanıklara verilen hürriyeti bağlayıcı ceza gereği 5237 sayılı TCK"nın 53/1,a-b-c-d-e bentlerindeki haklardan infazı tamamlanıncaya kadar, aynı Yasanın 53/1-c maddesinde belirtilen “kendi altsoyu” üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına”
2-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen cezanın ertelenmesine ve 5237 sayılı TCK"nın 51/3. maddesi uyarınca denetim süresi belirlenmesine ilişkin hüküm fıkrasındaki "1 yıl" ibaresi çıkarılarak yerine " 1 yıl 11 ay 10 gün" denetim süresi belirlenmesine karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında hırsızlık, sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-5271 sayılı CMK"nın 225/1.maddesinde, hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil hakkında verilebileceğinin düzenlenmesi karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, iddianamede dava konusu yapılan fiilin bir başka olaya dayalı olmadan bağımsız olarak açıklanıp belirtilmesinin gerektiği, aksine uygulamanın hangi eylemden dolayı dava açıldığı ve hangi iddiaya karşı savunma yapılacağı hususunda karışıklığa neden olacağı, bu itibarla sanık ... hakkında iddianame içeriğine göre suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kamu davası açıldığı gözetilmeden, hırsızlık suçundan dolayı ek iddianame düzenlenmesi yoluna gidilmesi yerine, ek savunma hakkı verilmek suretiyle sanık İzzet Işık"ın hırsızlık suçundan yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi,
2-Sanık ... hakkında düzenlenen iddianamede, 5237 sayılı TCK"nın 116/2. maddesi uyarınca cezalandırılmasının istenilmesi karşısında; ek savunma hakkı verilmeden sanık hakkında aynı Yasanın 116/4. maddesi uygulanarak 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu
ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı ve sanık ..."ın kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin bulunmadığı gözetilmeden, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “Sanığın başka suçu da bulunduğu gibi şartları oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına” biçimindeki dosya içeriğine uygun olmayan, yetersiz gerekçe ile sanık ... hakkında, işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4-Kasten işlemiş oldukları suçlardan hapis cezası ile mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların 5237 sayılı TCK"nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, ancak “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.