22. Hukuk Dairesi 2016/828 E. , 2018/25349 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının işe iade davasının kabul edilerek kesinleştiğini ve işverene işe başlama talebinde bulunmasına rağmen işe başlatılmadığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, yıllık izin, ücret ve kötüniyet tazminatının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş akdinin Tam Gün Yasası gereğince çalışma belgesi iptal olduğundan feshedildiğini bu nedenle ihbar ve kıdem tazminatı talep hakkının olmadığını, ücretlerinin zamanında ve eksiksiz ödendiğini, fazla mesaisinin olmadığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu doğrultusunda fazla mesai, ücret ve kötü niyet tazminat taleplerinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinde tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafça 10.07.2013 tarihinde harcı yatırılarak dava ıslah edilmiş ve Mahkemece ıslah dilekçesi dikkate alınarak hüküm kurulmuş olup davacı toplam 72.772,06 TL talepte bulunmuş ve bu miktarın 51.815,12 TL si kabul edilerek ulusal bayram ve genel tatil ücretinden yapılan hakkaniyet indirimi dışında 20.956,94 TL si ret edilmiştir. Ret edilen miktar yönünden davalı lehine vekalet ücret takdiri gerekirken ret edilen miktarın tümü gözetilmeden davalı lehine 300,00 TL vekalet ücret takdiri hatalı olup, bozma sebebidir.
3- Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Aynı ilkeler hafta tatili ve ulusal bayram genel tatili çalışmaları için de geçerlidir.
Somut olayda; davacı 03.12.2001 - 21.04.2011 tarihleri arasında hematoloji uzmanı olarak çalışmış olup ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını ve bu durumun iş yeri kayıtları ile ortaya çıkacağını iddia etmiş, davalı işveren ise hastanenin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde kapalı olduğunu belirterek dosya içerisine davacının çalışmalarını gösterir bir kısım kayıtlar sunmuştur. Dosya kapsamında dinlenen davacı tanığı iş yeri çalışanı olmayıp davalı tanıkları da dini bayramlarda, milli bayramlarda ve genel tatil günlerinde poliklinik kapalı olduğundan çalışma yapılmadığını beyan etmişlerdir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de davacının çalışmasının kayıt altına alındığı dönemler için mahkemece bu kayıtlara itibar edilerek hesaplama yapılmalıdır. Zira ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmanın ispatında, yazılı delilin bulunduğu durumda tanık delili ile sonuca gidilemez. Mahkemece yapılacak iş; bilirkişiden ek rapor aldırılıp, iş yeri kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, kayıtlara göre; davacının ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışması bulunup bulunmadığının tespiti ile varsa bu alacakların hesaplanarak hüküm altına alınarak hakkaniyet indirimi yapılmaması ve kayıt altına alınmayan dönem var ise de davacı tanığı iş yeri çalışanı olmadığından ve davalı tanıkları da ulusal bayram ve gene tatil günlerinde çalışma yapılmadığını beyan ettiğinden bu dönem için hesaplama yapmayarak sonuca gitmekten ibarettir. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.