Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8065
Karar No: 2016/6172
Karar Tarihi: 31.05.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/8065 Esas 2016/6172 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/8065 E.  ,  2016/6172 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO
    KANUN YOLU : TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 109 ada 16 ve 26 parsel sayılı sırasıyla 1.203,84 ve 118,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle sırasıyla ... ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içinde tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ve çekişmeli parsellerin 336/2352"şer payının payları oranında ... mirasçıları, ... mirasçıları, ... mirasçıları, ... mirasçıları ve ... adına, bakiye kalan 336/2352 payın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; davacının hak iddia ettiği taşınmazların 109 ada 16 ve 26 nolu parsellerin tamamı olduğu; 07.12.2012 havale tarihli ek bilirkişi raporuna göre, davacının dayanağını oluşturan 09.11.1938 tarih, cilt no:42, sahife no:93, sıra no:636"da kayıtlı tapu kaydının 109 ada 16, 17 ve 26 nolu parsellere hudut ve mevkii itibariyle uyduğu, zemin durumu ile tapu kaydındaki miktar fazlalığının o dönemdeki ölçüm yanlışlığından kaynaklanan bir durum olabileceği, davalıların dayanaklarını oluşturan 09.11.1938 tarih, sıra no: 665"te kayıtlı tapu kaydının 109 ada 26 nolu parsele hudutları itibariyle uymadığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13. maddesindeki kazanım şartlarının davacı taraf lehine oluştuğu, böylece kadastro tespitlerinin mevcut hali ile hukuki açıdan mevcut durumu ve gerçek hak durumunu yansıtmadığı gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Dosya kapsamından davacı tarafın dayanağı olan 9.11.1938 tarih ve 636 sıra numaralı tapu kaydının taşınmaza aidiyetinin tespitinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak; davacıların dayanağı olan tapu kaydı davacının murisi ... ile birlikte ... evlatları ...., ... kızı ... ve ... kızı ... adına tespit görmüş olup, taşınmaz başında yapılan keşifte kayıt malikleri arasında paylaşım yapılıp yapılmadığı sorulmamış, tapu müşterek mülkiyet şeklinde paylı olduğu göz önünde bulundurularak davacının murisleri ve tapu maliklerinden olan ... paylarının hukuki değerini koruyup korumadığı üzerinde durulmamış, davacı dava dilekçesinde 700 metrekarelik yerin davalı..."a ait olduğunu beyan etmesine rağmen davacının beyanı değerlendirilmemiş, bu yerin taşınmaz üzerinde nereye denk geldiği araştırılmamış, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hangi sebepten kaynaklandığı üzerinde durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından davacıların dayanağı olan tapu kaydı malikleri arasında paylaşım yapılıp yapılmadığı, taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri hangi sebebe dayalı olarak kullanıldığı sorulmalı, davacıya dava dilekçesinde belirtmiş olduğu 700 metrekarelik yerin davalı ..."a ait olduğu beyanı açıklattırılarak çekişmeli taşınmaz üzerinde hangi bölüme denk geldiği tespit edilmeli, Mahkemece davacının murisleri olan tapu maliklerinin paylarının hukuki değerini koruyup korumadığı üzerinde durulmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Kabule göre de; dava açmayan paydaşların sahip olduğu payların davalılar üzerinde bırakılması gerektiği hususu ve tapu maliki ..."in dosya arasında bulunan veraset ilamına göre ... dışında mirasçılarının da bulunduğu hususunun göz ardı edilmesi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 31.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi