Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/454
Karar No: 2017/7384
Karar Tarihi: 17.05.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/454 Esas 2017/7384 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/454 E.  ,  2017/7384 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki tapu iptali tescil-alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalılardan ..., ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Davacı; tüm davalıların, davalılardan ..."ye verdikleri vekaletname ile ..."nün davaya konu taşınmazı 07.01.1981 tarihinde kendisine sattığını, satış bedelini ödediğini, iyi niyetli olarak taşınmaz üzerine üç katlı bina inşaa ettiğini ve o tarihten beri malik sıfatı ile nizasız ve fasılasız taşınmazı kullandığını, daha sonra dava konusu yerde imar uygulaması yapıldığını, ancak halen davalıların taşınmazın tapu devrini yapmadıklarını ileri sürerek taşınmazdaki davalı hisselerinin iptali ile kendi adına tescilini, olmadığı takdirde alım satım ve cezai şart bedeli, müştemilat bedeli, arsa güncel bedeli ve bina bedelinin dava tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar; ayrı ayrı davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 18.829,61 TL’nin 09.10.2006 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, tapu iptali-tescil, cezai şart bedeli ve bina bedeline ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 07.12.2010 tarih 2010/8204E-16399K sayılı ilamı ile; ""Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan imar uygulaması sonucu taşınmazın başka parsellerle şuyulandırılarak davalılar murisinin taşınmazda 16/1565 payının kaldığı anlaşılmaktadır. Davacı vekaletsiz iş görme hükümlerine göre taşınmaz üzerinde yapmış olduğu faydalı ve zaruri masrafları talep edebilir. Mahkemece, davacının taşınmaz üzerine yapmış olduğu binanın yapım tarihindeki kıymetinin bilirkişiye hesap ettirilerek bu bedele hükmetmek gerektiğinden"" bahisle bozulmasına karar verilmiştir.

    Mahkemece bozmaya uyma kararı verilerek yapılan yargılama neticesinde; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda bir kısmı dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan iki kat ve çatı katından oluşan betonarme yapının 64,84 m2"sinin.... 251 ada 1 no.lu parselin içinde kaldığı, bu yapının 5,23 m2"lik kısmının imar yoluna tecavüzlü olduğu, dolayısıyla yapının bu kısmının imar kanununa aykırı surette yapıldığı, yapının parsel içerisinde kalan kısmında ise çekme mesafesinin 10 metre olduğu, ancak mevcut hali ile dava konusu yapının parsel sınırına bitişik olduğu, imar planına aykırı şekilde inşa edilen yapının bu sebeple ruhsatlandırılamayacağı, dolayısıyla davalıların ruhsatlandırılamayacak böyle bir yapıdan dolayı davacı yana vekaletsiz iş görme hükümlerine göre taşınmaz üzerinde yapmış olduğu faydalı ve zaruri masrafları talep etme hakkı vermeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 18.829,61TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın tescil, cezai şart bedeli ve bina bedeline ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılardan ..., ..., Mürüvet Gezer, ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Davacı tarafın temyiz itirazları yönünden;
    Mahkemece; yapının imar kanununa aykırı surette yapıldığı, imar planına aykırı şekilde inşa edilen yapının bu sebeple ruhsatlandırılamayacağı belirtilmiş ise de, söz konusu binanın imar planına uygun hale gelip gelemeyeceği, 3194 sayılı İmar Kanunu ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre, niteliğinin mesken olarak tapuya tescilinin sağlanıp yasal hale getirilip getirilemeyeceği konusunda bir araştırma yapılmamıştır.
    Hal böyle olunca, mahkemece; davaya konu binanın imar planına uygun hale gelip gelemeyeceği, bina inşaat projesinin tadilinin mümkün olup olmadığı ve buna göre dava konusu alanın 3194 sayılı İmar Kanunun ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun ilgili maddeleri gereğince, niteliğinin mesken olarak yasal hale getirilip tapuya tescilinin sağlanıp sağlanamayacağı hususları ilgili belediyeden de sorulmalı, ihtiyaç duyulması halinde konusunda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi heyeti ile keşif de yapılarak, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması suretiyle kapsamlı bir araştırma yapılmalı, gerekirse davacı tarafa, sahip olduğu alan hakkında, yukarıda belirtilen kanunların ilgili maddeleri gereğince yasal hale getirmesi, bulunduğu binanın inşaat projesinin tadili ve mesken olarak tapuya tescilinin sağlaması hususunda yetki ve süre de verilmeli, sonrasında hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bozmayı gerektirmiştir.
    2-) Temyiz eden davalıların temyiz itirazları yönünden;
    Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz. Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak farklı bir karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.
    Mahkemece bozma öncesi kararda; davanın kısmen kabulüne, 18.829,61 TL’nin 09.10.2006 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, tapu iptali-tescil, cezai şart bedeli ve bina bedeline ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, Yargıtay 13.Hukuk Dairesince hükmün; yalnızca, davacının taşınmaz üzerine yapmış olduğu binanın yapım tarihindeki kıymetinin bilirkişiye hesap ettirilerek bu bedele hükmetmek gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiş, dolayısıyla iş bu bozma sebebi dışında kalan kısımlar kesinleşmiştir. Ancak mahkemece bozma sonrasında verilen kararda yeniden; ""davanın kısmen kabulü ile 18.829,61TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine"" şeklinde hüküm kurulmuştur.
    O halde mahkemece; hükme ""tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla"" ibaresi eklenmek suretiyle, infazda tereddütü ortadan kaldıracak şekilde hüküm kurulması gerekirken bu hususun göz ardı edilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi