Bilinçli taksirle öldürmek - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/1242 Esas 2014/4459 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/1242
Karar No: 2014/4459
Karar Tarihi: 14.10.2014

Bilinçli taksirle öldürmek - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/1242 Esas 2014/4459 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık Sabih'in bilinçli taksirle öldürmek suçundan mahkum edilmesi sonucu verilen karar, yetersiz delil ve keşifler nedeniyle bozuldu. Yapılacak yeni keşifte, sanığın ve diğer şahısların ateş ettikleri yerlerden maktulü görüp göremeyecekleri, ateş edilen yerlerden maktulün vurulduğu yerin belirlenmesi gerektiği belirtildi. Bu belirlenerek kusur durumu tespit edilecek ve sanığın hukuki durumu değerlendirilecektir. Bazı kanun maddeleri de bu kararın alınmasında etkili olmuştur, örneğin, Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri Kanunu ve Adli Tıp Kanunu.

1. Ceza Dairesi 2013/1242 E. , 2014/4459 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No: 12 - 2012/26106
MAHKEMESİ : Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ ve NO : 01/12/2011, 2011/43 (E) ve 2011/196 (K)
SUÇ : Bilinçli taksirle öldürmek

TÜRK MİLLETİ ADINA

Sanık Sabih hakkında maktul Mehmet"i bilinçli taksirle öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Görevsiz mahkemece yapılan 28/10/2010 tarihli keşfin ve alınan bilirkişi raporunun suçun unsurlarının tespiti ve delillerin değerlendirilmesinde yetersiz olduğu anlaşılmakla; olay yerinde sanık ile olayın görgü tanıkları, adli tıp ve balistik uzmanı bilirkişiler ve olay günü ateş ettiklerini beyan eden diğer şahısların da hazır bulundurularak, manken kişilerde kullanılmak suretiyle uygulamalı keşif yapılıp, ateş edilen yerlerin, atış mesafelerinin ve maktulün vurulduğu yerin belirlenerek, sanığın ve ateş eden diğer şahısların ateş ettikleri yerlerden maktulü görüp göremeyeceklerinin, ateş edilen yerlerden maktulün otopsi raporunda belirtilen şekilde isabet almasının mümkün olup olmadığının tespiti ile, eylemin taksirle gerçekleştiğinin kabul edilmesi halinde kusur durumunun belirlenerek sonucuna göre; sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi suretiyle eksik soruşturma sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 14/10/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.