Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1829
Karar No: 2019/1610
Karar Tarihi: 05.03.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/1829 Esas 2019/1610 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/1829 E.  ,  2019/1610 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    KARAR
    A)Davacı İstemi :
    Dava, davacının davalı işyerinde geçen 01/04/2002-01/06/2011 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    B)Davalı Cevabı :
    Davalı Kurum vekili, yöntemince araştırma yapılması gerektiğini, davanın açılmasında Kurumun kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalı ... vekili, davacının davalı işyerinde hiç çalışmadığını, davalı terzi ve konfeksiyon imalatı işyerinin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 09 Ekim 2003 tarihli sayısı ile ilan edilerek açıldığını, 27 Mart 2009 tarihli sayısı ile işyerinin kapatıldığının ilan edildiğini, fiilen de işyerinin tasfiye edildiğini, davalı ve eşinin de başka bir işyerinde işçi olarak çalıştıklarını, davacı ile davalı arasında miras yüzünden husumet olduğundan davanın bu sebeple ikame edildiğini, küçük bir dükkan olan çapı ve mahiyet itibariyle mahalle terzisi olarak nitelendirilebilecek işyerinde kapanmadan önce 2 dikiş makinesi, 1 overlok makinesi, 1 ilik makinesi ve 2 ütü masası olduğunu, davalının işyerinde kendisi ile birlikte eşi ..., ... ve ..."in çalıştığını, işyerinin kapasitesine göre daha fazla işçinin çalışma imkanı olmadığını, davacının ailece görüşmeleri sebebi İle dükkana çalışma dışındaki sebeplerle gelmiş olabileceğini eğer davacı İşyerinde çalışmış olsa akraba olması vesilesi ile ilk onun sigortasının yapılmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
    Mahkemece, davacının kurumda tescil kaydının olmadığı, işyerinin 29/03/2005 tarihinde 5510 sayılı Yasa kapsamına alındığı, 20/03/2009 tarihinde yasa kapsamı dışına çıkarıldığı, 21/08/2003 tarihli yoklama fişine göre davalının 05/08/2003 tarihinde konfeksiyon imalatı faaaliyetine başladığının tespit edildiği, davacı tanıkları ..., ..., ... ... ..."un, davacının 2002 yılından 2011 yılına kadar çalıştığını beyan ettikleri, ... ve ..."in aynı zamanda bordro tanığı olup kendilerinin de sigortasız çalıştıklarını belirttikleri, davalının 07/04/2009-04/08/2013 tarihleri arasında başka bir işyerinden kuruma bildirilen çalışmalarının varlığı da gözetilerek, işyerinin resmi kayıtlara göre belirlenen 05/08/2003-20/03/2009 tarihleri arasında faaliyet gösterdiği ve davacınında bu tarihler arasında hizmet tespiti isteminde bulunabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının 05/08/2003-20/03/2009 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a maddesi kapsamında asgari ücretle davalı işverenlikte çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu :
    Davalılardan SGK vekili istinaf dilekçesinde, davanın ispatlanmadığını, ancak davacının beyanları esas alınarak tespit yapıldığını, üstelik Kurumun dava açılmasına sebebiyet vermediğini;Davalı işveren vekili ise, hak düşürücü süre itirazının karşılanmadığını, davanın akrabalık sebebiyle kötüniyetle açıldığını, tanıkların gerçeğe aykırı ya da tahmini beyanda bulunduklarını, altı makinanın varlığının davacı lehine yorumlanamayacağını, davacının overlok belgesi bulunmadığını, 21.8.2003 tarihli yoklama fişinde işçi çalıştırılmadığının yazılı olduğunu ileri sürmektedirler.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
    Tüm dosya kapsamından, hüküm altına alınan 2003-2009 kesintisiz çalışma dönemine ilişkin olarak, dava tarihi gözetildiğinde hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahsedilemeyeceği, davalı işyerinde çalıştıkları hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmayan tanıklar ... ve ..."in beyanları, resmi nitelikteki yoklama fişlerine rağmen işyerinin daha sonra 506 sayılı Kanun kapsamına alındığının anlaşılması karşısında davacının davalıya ait işyerinde çalıştığına dair yaklaşımı isabetli ise de, 21.8.2003 tarihli yoklama fişinde işçi çalıştırılmadığının belirtilmiş olması, ancak 01.10.2003 tarihli adres değişliğine dair 06.10.2003 tarihli yoklama fişinde bu yönde bir belirlemenin bulunmaması ve ilkinden daha fazla sayıda dikiş-nakış gereçlerinin varlığının saptanmış olması gözetildiğinde, çalışma döneminin başlangıcının, 01.10.2003 tarihi olması gerektiği sonucuna varılmış, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesinin hükmü kaldırılarak, " 3-Davanın KISMEN KABULÜ VE KISMEN REDDİ ile davacının 01/10/2003-20/03/2009 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde, hizmet akdine tabi olarak, günün asgari prime esas kazancı üzerinden çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine," karar verilmiştir.
    E)Temyiz :
    Davalı Kurum temyiz nedenleri : Eylemli çalışmanın ispatlanması gerektiği, 6552 sk gereği feri müdahil oldukları ve resen, nazar alınacak nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.Davalı işveren vekili ise; istinaf dölekçesindeki gerekçelerle birlikte tanık Zeynel" in davacının dayısı olduğu, tanık ..." nın beni sıkıştırdılar zorla getirdiler şelinde beyanda bulunup bu beyanın dikkate alınmadığı, işyerinde 6 çalışma noktası bulunması, 2 dikiş makinası bulunan yerde müstakil overlokçuya ihtiyaç olmadığı, davacının overlok işinden anlamayıp bu konuda bilgi ve becerisi olmadığı, 19.8.2003 tarihli yoklama fişinde de davalının işçisinin olmayıp eşi ile çalıştığınnı tespit edildiğini ileri sürmektedir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
    Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işverenin 1112094 sicil numaralı mahiyeti terzi olan işyerinin 29/03/2005- 20/03/2009 tarihleri arasında yasa kapsamında olduğu, davalının Bağ-Kur kaydının 01/08/2003 tarihinde başladığı, yine aynı tarihli işyeri kira kontratı sunduğu, 11/03/2005 tarihli belediyeden alınan işyeri izin belgesi bulunduğu, vergi kayıtlarına göre 21/08/2003 tarihli yoklama fişinde; 25/08/2003 tariihnde konfeksiyon imalatı görevine başladığı, bu işinde işçi çalıştırmadığı, eşi ile birlikte yaptıklarını, perakende satışı bulunmadığını beyan ettiği, 06/10/2003 tarihli yoklama fişinde ise; davalı işverenin yeni adresine taşındığı, ek dikiş makinaları aldığı, işyerinde davalının kendisi çalışıp işçi çalıştırdığında haber vereceğini belirttiği, 20/03/2009 tarihinde mükellefiyetinin kapatılması için başvurdu ve bu tarihte kapatıldığı, işyeri dönem bordrolarının istenmediği, davacı ve davalı tanıklarının dinlenip çelişkili beyanda bulundukları anlaşılmıştır.
    Somut olayda, her ne kadar dinlenen bir kısım davacı tanıklarının davalıya ait işyerinde çalıştığını davalı işveren doğruladıysa da dönem bordroları istenmediğinden bordro tanığı olup olmadıkları tespit edilmeden, tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden, yeteri kadar bordro/ komşu işyeri tanığı dinlenmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Yapılacak iş, davalı işyerinin ihtilaflı dönem bordrolarını istemek, dinlenen tanıkların bordro tanığı olup olmadığını belirlemek, başka dinlenmeyen bordro tanığı varsa resen dinlemek, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri/konut sahipleri araştırılıp tespit edilerek davacının çalışıp çalışmadığı, çalıştığı ise işe başlama ve ayrılma tarihlerini hiçbir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya koyarak toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASI gerekmiştir.
    G)SONUÇ:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 05/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi