23. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/2173 Karar No: 2020/3419 Karar Tarihi: 04.11.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/2173 Esas 2020/3419 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2019/2173 E. , 2020/3419 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili kurum bünyesinde çalıştırılan işçinin iş akdinin feshinden sonra İş Mahkemesinde açtıkları dava neticesinde ödenen bedellerden davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek yapılan ödemenin yasal faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili, işçilik alacaklarından sorumluluğun asıl işverene ait olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 07.03.2016 tarihli ilamıyla davalının, dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı olmak üzere kendi dönemine isabet eden alacaklarından sorumlu olduğu ve bu ilke nazara alınarak hesaplama yapılması gerektiğinden bahisle bozulmuş olup mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına davanın kısmen kabülüne karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Davalı vekili temyiz istemi yönünden; 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun (HUMK) 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 Sayılı Kanun"un 19. maddesiyle HUMK"a eklenen ek madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2017 yılı için 1.150,47 TL.dir. Temyize konu edilen miktarın 1.653,79 TL olması nedeniyle karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden; Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu"nun 13/j maddesi gereğince davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.