MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mahkumiyet
HÜKÜM : Beraat

KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-) Katılan ... vekilinin 09.08.2016 havale tarihli dilekçesi ile temyizden feragat ettiği, müşteki ...’nın ise bu suçtan zarar görmediği ve dolayısıyla hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca katılan ... vekilinin ve müşteki ... vekilinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2-) O Yer Cumhuriyet Savcısının temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın suç tarihinde 155 polis imdat hattını arayarak telefondaki polis memurunu hedef almak suretiyle polis memurunun telefonda yüzüne karşı sinkaflı küfürler ettiği, akabinde mağdur ...’a hitaben gıyabında hakaret içerikli sözler söylediği, sanığın mağdur ...’ın gıyabında söylediği hakaret içerikli sözleri, yalnızca hattaki polis memuruna söylemesine karşın, bahse konu sözlerin ses kaydına alındığı ve 155 polis imdat hattında görevli üç polis memuru tarafından yargılamaya konu olayın tutanak altına alındığı, bu suretle olay kapsamında mağdurun yokluğunda gerçekleşen hakaret suçunun TCK"nın 125/1-son cümlesinde düzenlenen birlikte ya da dağınık en az üç kişi ile ihtilat unsurunun gerçekleştiği gözetilerek TCK’nın 125/3-a ve 43.maddeleri uyarınca hüküm kurulması gerekirken sanığın beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.10.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.