11. Hukuk Dairesi 2015/10799 E. , 2016/9672 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/11/2014 tarih ve 2014/187-2014/551 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili, dava dışı ... ile ..."ın davalı şirketin ortakları olduğunu, davalı şirketin 15.01.2014 tarihli ortaklar kurulu toplantısının 2014/2 sayılı kararı ile ...’ın münferiden imzası ile temsile yetkili müdür olarak seçildiğini, müvekkili şirketin yetkilisinin .... olduğu halde, ortaklar kurulu toplantısında müvekkili şirket adına imza atma yetkisi olmayan dava dışı kişi tarafından imza atıldığını, bu nedenle ortaklar kurulu toplantısının “yok” hükmünde olduğunu ileri sürerek, 15.01.2014 tarihli ortaklar kurulu toplantısında alınan 1 ve 2 numaralı kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş; ayrıca 11.05.2015 tarihli tedbirin kaldırılması kararının kaldırılmasına ve tedbirin hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davalı şirketin 500,00 TL olan sermayesini zorunlu miktara yükseltmemesi sebebiyle münfesih sayıldığını savunarak, davanın reddini istemiş; diğer davalı, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 6103 sayılı Kanun"un 20/1 maddesine göre TTK"nın yürürlüğe girmesini müteakip üç yıl içinde limited şirketlerin sermayelerini Kanun"da öngörülen miktara yükseltmeleri gerektiği, aksi halde sürenin sonunda infisah etmiş sayılacakları, anılı maddeye göre bu sürenin sonunun 14.02.2014 olduğu, davalı şirketin 500,00 TL olan sermayesini bu tarihe kadar 10.000,00 TL"ye yükseltmediğinden infisah etmiş olduğu, dava tarihi itibariyle infisah etmiş davalı şirket hakkında işbu davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; ayrıca 19.06.2015 tarihli karar ile, davacı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik olarak itirazının reddine karar verilmiştir.
Kararı ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik itiraz üzerine verilen kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, ortaklar genel kurulu kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda açıklandığı gibi dava tarihinde davalı şirket infisah etmiş olduğundan dava açılmasında hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı ..., şirketin esas sermayesinin 500 TL olduğunu, şirket sermayesinin zorunlu miktara yükseltilmediğinden 6102 sayılı kanunun geçici 7. maddesi uyarınca davalı şirketin münfesih sayıldığını ve bu durumun davalı şirkete 04.04.2014 tarihli yazı ile bildirildiğini beyan etmiştir. Ancak, davalı şirketin münfesih sayıldığı bildirilmişse de, ticaret sicil kaydının terkin edilmediği anlaşılmaktadır. Kaldı ki, ortaklar kurulu kararı 15.01.2014 tarihinde alınmış olup sonrasında terkin edilmiş olsa bile bu husus dava açılmasındaki hukuki yararı bertaraf etmez. Bu durumda, dava tarihi itibariyle dava açılmasında hukuki yarar bulunduğunun kabulü ile işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiş kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2-İhtiyati tedbir isteminin kısmen kaldırılmasına itraz üzerine verilen 15.05.2015 tarihli ek karar ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
21.02.2014 gün ve 2013/1 E. - 2014/1 K. sayılı içtihadı birleştirme kararına göre bu tür kararların temyizi mümkün olmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin REDDİNE, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.