4. Hukuk Dairesi 2012/6926 E. , 2013/5977 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... Dülger vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd. aleyhine 11/06/2010 gününde verilen dilekçe ile tasarrufun iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/05/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ..."ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalı ..."ın diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, danışıklı (muvazaalı) olduğu ileri sürülen davalılar arasındaki taşınmaz satış işleminin iptali ile taşınmazın önceki sahibi adına tescili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kabul edilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz olunmuştur.
Kural olarak danışık (muvazaa) nedeniyle hakları zarara uğratılanlar, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü danışıklı olan bir hukuki işlem haksız eylem niteliğindedir. Ancak, danışıklı işlem ile hakkın zarar gördüğünün benimsenebilmesi için danışıklı işlemde bulunandan bir alacağın var olması ve bu alacağı ödememek amacıyla danışıklı işlemin yapılması gerekir. Satışın danışıklı olduğu kanıtlanırsa davacı, satışa konu edilen maldan alacağını almak için yararlanabilecektir. Bu tür davalardaki amaç, ödeme günü gelmiş bir alacağı alabilmek için hukuki işlemin alacaklı yönünden geçersizliğini sağlamaktır. Davacının bu hakkı, mala ilişkin (ayni) değil kişisel bir hak olduğundan kişisel bir sonuç doğurur. Davacının iddiasının kanıtlanması durumunda, iddianın taşınmaza ilişkin olmayıp alacağın alınmasını sağlamaya yönelik bulunduğu gözetilerek, taşınmaz ile ilgili bulunan tapunun iptaline değil, olayda kıyasen uygulanması gereken İcra ve İflas Yasası"nın 283/1. maddesi uyarınca, iptal ve tescile gerek olmaksızın, başka bir olgu veya kararla alacağı kesinleşen davacının, bu kişisel hakkından dolayı taşınmazın haciz ve satışına karar verilebilecektir.
Somut olayda, davalı ..."in, davacı eşi....e nafaka borcunun bulunduğu, davalının borcunu ödemekte temerrüde düştüğü, davacının, davalı eşi aleyhine icra takibi yaptığı, bunun üzerine davalı ..."in adına tescilli bulunan dava konusu taşınmazı diğer davalı arkadaşına tapuda satış yaparak devrettiği, duruşma sırasında, satıştan önce nafaka borcundan haberdar olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Davacının eldeki bu davayı açmaktaki amacı, satış işleminin kendisi yönünden geçersizliğini sağlayarak alacağına kavuşmak olduğundan, yerel mahkemece, yukarıda açıklanan olgular gözetilerek, davacının icra takip alacağını alabilmesine imkan sağlayacak ölçüde haciz ve satış isteyebilmesine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde satış işleminin iptaline karar verilmesi, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle, hüküm fıkrasının 2. bendindeki “... ili, ... ilçesi, Kirenpara Mevkiinde kain 137 ada 3 parsel nolu taşınmazın ... adına kayıtlı hissesinin iptali ile,... adına tapuya kayıt ve tesciline” şeklindeki ibarenin silinerek, yerine “Davacı tarafından, davalı ... aleyhine başlatılan .... İcra Müdürlüğünün 2010/696 Esas sayılı takip dosyasındaki alacağını, davalı ... tarafından, davalı ...’a satılarak adına tescil edilen ... ili, ...... Mevkiinde kain 137 ada 3 parsel sayılı taşınmazın, satış işleminin iptaline gerek olmadan, bu taşınmaz üzerinden de alabilmesine imkan sağlayacak ölçüde, haciz ve satışını isteyebilme yetkisi verilmesine" biçimindeki tümcenin yazılmasına; diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.