Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11710
Karar No: 2016/9667
Karar Tarihi: 19.12.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/11710 Esas 2016/9667 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/11710 E.  ,  2016/9667 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada .... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/05/2015 tarih ve 2012/223-2015/369 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin askeri malzemeler alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, askeri ihalelere katıldığını, davalı gerçek kişinin diğer davalının vekili ve aynı zamanda distribütörü bulunan dava dışı şirketin yetkilisi ve ortağı olduğunu, tarafların askeri ihalelerde sık sık karşılaştıklarını ve birbirlerini tanıdıklarını, müvekkilinin ..." den geriye gün sayabilen ve üzerinde "asker saati" ibaresi bulunan saatleri ithal ederek 2011 yılı Ağustos ayında ...’de teslim aldığını, davalı gerçek kişinin diğer davalının vekili olarak rekabeti önlemek için saatin kaçak olduğundan bahisle müvekkili hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, ayrıca markasına tecavüz ile haksız rekabet suçunu işlediğinden bahisle de şikayet ettiğini, davalı gerçek kişinin askeri kurumlara müvekkilini ve ithal ettiği saatleri kötülediğini, diğer davalı ile birlikte hareket ettiklerini, haksız rekabette bulunduklarını ileri sürerek, 100.000,00 TL manevi tazminatın tahsili ile hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, müvekkillerinden ..."ın diğer müvekkilinin vekili ve bu davalının Türkiye distiribütörü şirketinin temsilcisi ve ortağı olarak hareket ettiğini, kendisine gerçek kişi olarak husumet düşmediğini, müvekkili şirketin geriye doğru gün sayan özellikte saatler sattığını, önce ....), sonra Teshkere ( teskere) adı altında piyasaya sürdüğünü, bu saatlerin piyasada çok taklit edildiğini, Teshkere ibaresi için 07/05/2008, ... ibaresi için de 07/03/2011 de marka tescil belgesi alındığını, davacının markaya tecavüzü dolayısıyla hakkında ...."ye dava açıldığını, mallarını usulsüz şekilde Türkiye"ye getirdiğinden bahisle yine hakkında kamu davası açıldığını, iş yerinde aramalar yapıldığını, şikayetlerinin ciddi bulunduğunu, kötüleme amaçlarının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı gerçek kişinin, 03/10/2011 tarihli şikayet dilekçesi ile davacı hakkında suç duyurusunda bulunduğu, davalıların şikayet haklarını kullandıkları, ancak dilekçe içeriğinde davacının yurda kaça eşya sokmuş gibi açıklamalara yer verildiği, aksi kabul edilse bile, özellikle tanık beyanları ve CD içeriği değerlendirildiğinde henüz davacı ile ilgili kesinleşmiş hukuki bir tespit olmadığı halde, davalıların ihalelerde ve askeri alanda davacı ve faaliyetleri ile ilgili olarak gereksiz şekilde davacıyı kötüledikleri, haksız rekabette bulundukları, davalı gerçek kişinin haksız rekabet fiilini bizzat ve vekili olarak diğer davalı adına ika ettiği, davacının manevi zararına neden oldukları, ekonomik itibarını zedeledikleri, manevi tazminat koşullarının oluştuğu, bu zarardan birlikte sorumlu oldukları gerekçesiyle somut olayın özelliği, oluş şekli, olayın meydana geldiği tarih ve devamlılığı, paranın alım gücü, eylemin askeri malzemeler konusunda ve sınırlı bir alanda işlenişi dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, 10.000,00TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Dava, haksız rekabetten kaynaklı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda açıklandığı üzere davalılarca şikayet hakkının kötüye kullanıldığı aksi kabul edilse bile davalı tarafın askeri ihalede davacı tarafı kötüler mahiyette beyanda bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda davalı gerçek kişinin diğer davalının vekili olarak davacı şirkete yönelik markaya tecavüz ve usulsüz mal ithalatından dolayı şikayette bulunduğu, davacı işyerinde arama yapıldığı, davacı hakkında davalı şirket markasına tecavüz ettiğinden bahisle kamu davası açıldığı, ceza davasında müsnet suçtan beraat kararı verildiği ve henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, her ne kadar şikayet hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilmişse de, davalının hiçbir delil ve emareye dayanmadan, sırf tahmin üzerine davacı hakkında suçlamada bulunduğuna dair dosyaya yansıyan bilgi ve belge bulunmamakta olup, şikâyet hakkını kötüye kullandığı sonucuna varılamaz. Ceza dosyasında bulunan delil ve emarelerin davacının cezai sorumluluğu için yeterli sayılmaması davalının şikâyetinin haksız olduğu sonucunu yaratmaz. Şikâyetin olayın oluş şekline uygun düşmeyen, hak arama sınırlarını aşan veya haksız rekabet oluşturacak şekilde davacıya yönelik isnatta bulunulduğuna dair dosyaya yansıyan bir delil bulunmamaktadır. Kaldı ki, ceza davasından verilen beraat kararı henüz kesinleşmemiştir. Mahkemece, davalı tarafça davacının kötülendiğine dair dayanak askeri ihalenin cd çözümlemesinin incelenmesinde de, davalı temsilcisinin yasal sürece dair bilgi verdiği bunun dışında davacıyı kötüler şekilde beyanda bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalının şikâyet hakkını yasal sınırlar içinde kalarak kullandığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekirken, mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan yazılı şekilde davalıların tazminatla sorumlu tutulmuş olması doğru bulunmamış kararın davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi