13. Hukuk Dairesi 2019/3164 E. , 2019/7778 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ... davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ile arasında 23.07.2007 tarihinde düzenleme şeklinde gayrimkenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanmış olan işbu sözleşmeye göre davalı tarafın kendisine 3 oda bir salon,mutfak ve banyodan müteşekkil anahtar teslim bir daire satmayı vaat ve taahhüt ettiğini,bu dairesinin tapusunun söz konusu yer için kat irtifakı kurulduktan sonra en geç üç ay içerisinde adına tescil ve teslim edileceği,yapmış oldukları araştırmalar neticesinde kat irtifakının kurulmasının üzerinden yıllar geçmesine ve uzun zamandır söz konusu blokta oturulmasına rağmen taşınmaz üzerinde inşaa edilmiş olan blokta bulunan davalı tarafa ait 3+1 dairenin teslim edilmediğini, dairenin tapu kaydının iptal edilerek müvekkili adına tesciline, gecikme nedeniyle teslim edilmesi gereken tarihten itibaren şimdilik aylık 500,00 TL 12 aylık kira tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Birleşen dava ile aynı taleplerini diğer davalı ... İnşaat Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinden de istemiş ıslah ile davasını alacak istemine dönüştürmüştür. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, tapu iptailinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, 367.500,00 TL"nin ıslah tarihinden yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline, 6.000,00 TL kira bedelinin dava tarihinden yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... davalılarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında teslim edilmeyen bağımsız bölüm nedeni ile alacak ve kira tazminatı alacağının tahsili için eldeki asıl ve birleşen davayı açmıştır. Usul yasası gereğince hüküm sonucu kısmında istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Öte yandan davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davanın birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, birleştirilen dava dosyasının tarafları, iddia, savunma özeti, delilleri kararda belirtildikten sonra, yapılacak değerlendirme ile asıl ve birleşen her bir dava için kararda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir.
Somut olayda, davacı alacak istemini asıl ve birleşen davada farklı davalılara yöneltmiş olup, mahkemece yalnızca tek bir dava varmışcasına hüküm kurulmmuş, asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmamıştır. Alacak iddiaları tek bir dava varmış gibi hükme bağlanamaz, bu hali ile verilen karar usulün 297/2 maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukaraıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 31,40 TL harcın istek halinde davacıya, 6.379,40 TL harcın davalılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.