Hakaret - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/8996 Esas 2020/6648 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8996
Karar No: 2020/6648
Karar Tarihi: 08.06.2020

Hakaret - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/8996 Esas 2020/6648 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hakaret ve tehdit davasında, sanığın hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı ve tehdit suçu yerine görevi yaptıramamak için direnme suçunu işlediği gerekçesiyle beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ancak, mahkeme kararında hapis cezası seçiminin gerekçesinin belirtilmemesi ve diğer bazı eksiklikler nedeniyle kararın bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Kanun maddeleri:
1. Hakaret suçunun cezalandırılması, kişilerin onur, şeref ve saygınlığına zarar verdiği için önemlidir. Bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir.
2. Tehdit suçu, bir kişinin diğer bir kişinin haklarını ihlal etmek veya zarar vermek amacıyla gerçekleştirdiği bir suçtur.
3. Görevi yaptıramamak için direnme suçu, bir kamu görevlisinin yasal görevini yapmasına engel olmak veya zorluk çıkarmak amacıyla gerçekleştirilen bir suçtur.
18. Ceza Dairesi         2019/8996 E.  ,  2020/6648 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, tehdit
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
    Olay günü sanığın, polis memuru müşteki ve katılanlara söylediği kabul edilen ""defolun gidin"" şeklinde sözlerin, muhatapların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
    2- Sanığın tehdit eylemini hakkında devam eden adli işlem henüz sonuçlanmadan polis memurlarının görevlerini yaptırmamak için söylediği bu suretle eyleminin tehdit suçunu değil, TCK’nın 265/1. maddesinde düzenlenen görevi yaptıramamak için direnme suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi,
    3- Kabule göre de, hakaret suçunun seçenekli ceza içermesi karşısında, hangi hukuksal gerekçelerle hapis cezasının tercih edildiğinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde hükmün gerekçesinde gösterilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.