19. Ceza Dairesi 2019/952 E. , 2019/8214 K.
"İçtihat Metni"5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanuna muhalefet suçundan sanık Yüksek Mandıralı"nın, anılan Kanun"un 29/1. maddesi delaleti ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 186/1, 186/2, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis ve 100,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hapis cezasının aynı Kanun"un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine, 2 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/10/2011 tarihli ve 2011/153 esas, 2011/480 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 14/01/2019 gün ve 14356 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/01/2019 gün ve KYB-2019-5050 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Sanığın erteleme süresinde işlemiş olduğu bir başka suç sebebiyle cezasının aynen infazına ilişkin Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/05/2018 tarihli ve 2011/153 esas, 2011/480 sayılı ek kararının, anılan Mahkemenin 10/10/2011 tarihli ve 2011/153 esas, 2011/480 sayılı kararının bozulması hâlinde infaz kabiliyeti olmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 18/12/2012 tarihli ve 2010/4634 esas, 2012/31227 karar sayılı ilamında ve bir çok içtihadında da belirtildiği üzere, sanığın eylemi suç tarihi olan 03/05/2010 tarihinde yürürlükte bulunan 5179 sayılı Kanunun 29/1-ı maddesi ve karar tarihinden önce 13/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 5996 sayılı Kanunun 41/1-a maddesinde düzenlenen kabahat kapsamında kalıp, eylemin karşılığı aynı maddede idari yaptırım olarak düzenlendiğinden, 5237 sayılı Kanun"un 7. maddesi de gözetilerek sanığın hukuki durumu değerlendirilerek dava konusu eylemin suç oluşturup oluşturmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
İddianameye konu eylemin, hükümden önce 13/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren ve 5179 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran 5996 sayılı Kanun"un 41. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendiyle idari para cezasına dönüştürüldüğü anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/10/2011 tarihli ve 2011/153 esas, 2011/480 sayılı kararının CMK"nun 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 24. maddesi uyarınca mahkemece kabahat sayılan eylem sebebiyle idari yaptırım kararı verilmesi gerekmekte ise de, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle kabahatli hakkında idari para cezası verilmesine yer olmadığına, 09/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.