Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, 1-Sabıkasında sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar bulunan sanık hakkında yaralama suçlarından kurulan hükümlerde seçimlik cezalardan adli para cezasının seçilmesi karşısında; tehdit suçundan kurulan hükümde "sanığın sabıkalı kişiliği, suçlu geçmişi" şeklinde kanuni olmayan gerekçelerle TCK" nın 50. maddesinde düzenlenen seçenek yaptırımların uygulanmaması suretiyle çelişkiye yol açılması, 2-Kabule göre ise; Sanığın sabıkasında görülen ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK"nın 231/8. maddesine 28.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Yasanın 72. maddesiyle "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." cümlesi eklenmiş ise de, daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilen kararının kesinleşme tarihi itibariyle engel oluşturmaması karşısında; sanık hakkında, "daha önceden sabıkasının olduğu" şeklindeki kanuni olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ..."un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.