19. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/16945 Karar No: 2014/2895 Karar Tarihi: 13.02.2014
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/16945 Esas 2014/2895 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2013/16945 E. , 2014/2895 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de bu istemin miktar itibariyle reddine incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında su bayiliği hususunda bir ticari ilişki mevcut olup, müvekkilinin iş bu bayiliği olabilmek için davacı firmanın dayatması ile keşide ve vade tarihi kısmı boş olan iki adet senedi teminat olarak verdiğini, davacının kötüniyetli olarak ve haksız kazanç elde etmek maksadı ile söz konusu senetleri doldurarak icra takibine koyduğunu, müvekkilinin davalıya böyle bir borcu bulunmadığını iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, senetlerin müvekkili firmanın alacağına istinaden verildiğini davacının iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, davacının haksız ve kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davacı tarafın senedin teminat senedi olarak verildiğini yazılı delillerle ispat edemediğinden dava dilekçesinde sair delillere de dayandığından davanın açılış tarihinde yürürlükte olan HUMK hükümlerine göre yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış ve davacının teklif ettiği yemini yapmak üzere davalının duruşmaya gelmediği, son celse davalı vekilinin müvekkili şirket yetkilisinin yemin etmeyeceğini, bu nedenle gelmediğini bildirdiği, davalı şirketin yetkili temsilcisinin yemin için duruşmaya gelmemesi halinde yemine konu hususların doğru olduğunun kabul edileceği meşruhatının verilmiş olması nedeniyle davacının, davaya konu bonoları teminat amacıyla verdiğinin ve bu bonolar nedeniyle davacının davalı tarafa borcu olmadığının kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.