16. Hukuk Dairesi 2017/478 E. , 2021/973 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ...,... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 120 ada 24 parsel sayılı 678,08 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, eşit paylarla davacı ... ile davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., vasiyetname ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptali ve adına tescili, taşınmaz üzerindeki bir kısım muhdesatların kendisine ait olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesinde gösterilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile, 19.04.2016 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 290,79 metrekarelik bölümün bahçe vasfıyla davacı ... adına aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, bu bölüm üzerinde bulunan odunluğun davacı ve davalıya ait olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine şerh düşülmesine; aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 387,29 metrekarelik bölümün ise davalı ... adına aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, bu bölüm üzerinde bulunan iki katlı kargir evin birinci katının davalıya, ikinci katının ise davacıya ait olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, çekişmeli taşınmaz eşit payla davacı ile davalı adına tapuda kayıtlı olup, taşınmazın bu bölümü hakkında davalı tarafından açılmış bir dava bulunmadığı halde Mahkemece, taşınmazın bu bölümünün tamamının tapu kaydının iptali ve davalı adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı kargir evin birinci katının davalıya ait olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine şerhine ilişkin hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bu bölüm yönünden BOZULMASINA,
2-Çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde bulunan odunluğa ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı ..., çekişmeli taşınmazın bölümü üzerinde bulunan odunluğun müşterek murisi ... tarafından sağlığında Cide Noterliğinin 31.10.1991 tarih ve 2645 sayılı vasiyetnamesi ile kendisine vasiyet edildiğini ve taşınmazın kendisine ait olduğunu ileri sürerek, odunluğun kendisine ait olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesinde gösterilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümünün, mahallinde yapılan keşif sonucu dosyaya sunulan teknik bilirkişi raporuyla davacının dayandığı vasiyetnamede gösterilen yer olduğunun belirlendiği gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın bu bölümünün, davacının dayandığı ve yukarıda sözü edilen vasiyetnamede; “Cide İlçesi Irmak Köyünde kain iki katlı evin batı girişindeki bahçesi” olarak belirtilen yer olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, taşınmaz bölümü üzerinde bulunan odunluğun kime ait olduğu noktasında toplanmaktadır. Ne var ki Mahkemece, mahallinde sadece fen bilirkişisi ile davacı ve davalının katılımıyla keşif yapılmış, taşınmaz bölümü üzerinde bulunan odunluğun kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kim tarafından ve ne zamandan beri kullanıldığı, davacıya murisi tarafından sağlığında hibe edilip edilmediği hususlarında yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına başvurulmamış, inşaat bilirkişisinden de rapor alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile inşaat mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde bulunan odunluğun kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kim tarafından ve ne zamandan beri kullanıldığı, davacıya müşterek muris ... tarafından sağlığında hibe edilip edilmediği, edilmiş ise zilyetliğinin devredilip devredilmediği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı; inşaat mühendisi bilirkişisinden, taşınmaz üzerinde yer alan odunluğun yaşını belirleyen, denetime elverişli rapor düzenlenmesi istenilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, davalı tarafından açılmış bir dava bulunmadığı halde, taşınmaz bölümü üzerinde bulunan odunluğun davacı ve davalıya ait olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmek suretiyle davalı lehine hüküm kurulmuş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.