19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/5881 Karar No: 2021/398 Karar Tarihi: 25.01.2021
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/5881 Esas 2021/398 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2019/5881 E. , 2021/398 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet TEMYİZ EDENLER : Sanık, O Yer Cumhuriyet Savcısı
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın ambalajlarında bandrol bulunmayan tütün mamullerini ticari amaçla bulundurmaktan ibaret fiilinin özel nitelikte olup suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan, 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddesine aykırılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin anılan Kanun’un 3/10. maddesinin uygulanması suretiyle hüküm kurulması, Kabule göre de; 1-Sanığın talimatla alınan savunmasında hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği ancak talimat ekinde KEMT varakasının olmadığı nazara alınarak, dava konusu sigaraların bilirkişi tarafından belirlenen CİF değeri esas alınarak, Gümrük İdaresince hesaplanan "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/9. madde ve fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması, 2-Sanığa verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının ertelendiği ve denetim süresi içerisinde herhangi bir yükümlülük öngörülmediği halde, sanığa verilen ceza ile orantılı olmayacak şekilde ve gerekçe gösterilmeksizin denetim süresinin en üst sınırdan belirlenmesi, 3-Sanığın kişiliği ve sosyal durumu göz önünde bulundurularak denetim süresi içinde yükümlülük belirlenmeden veya uzman kişi görevlendirilmeden geçirilmesine karar verilirken uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, 4-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"nun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’nun 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK" nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması, 5-Kasıtlı suçtan kısa süreli olmayan ve erteli hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.