12. Hukuk Dairesi 2016/22967 E. , 2017/14159 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takipte borçlunun ödeme emri, kıymet takdiri ve satış ilanı dahil tüm tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile yapmış olduğu şikayetin mahkemece reddedildiği görülmektedir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır.
Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 30. maddesinin birinci fıkrasında; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir..” hükmünün yer aldığı, Tebligat Kanunu"nun ""Tebligat Mazbatası"" başlıklı 23. maddesinin 7. bendinde ise; ""21. maddedeki durumun tahaddüsü halinde bu hususlara mütaallik muamelenin yapıldığının, adreste bulunmama ve imtina için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağı" hüküm altına alınmıştır.
Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu"nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliği"nin 35/f bendi gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır.
Somut olayda, borçlu adına çıkan örnek 9 ödeme emrine ilişkin tebligatta dağıtıcı tarafından basılan kaşede, şeklen Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebligat yapıldığı görülmekte ise de; muhatabın adreste bulunmama sebebini, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceği tevsik edilmeden, 4 nolu komşu Behçet Akdoğan’ın imzadan imtina ederek verdiği beyana göre, muhatabın “nerede olduğu konusunda bilgisi olmadığı” şerhi ile yapılan 30.12.2015 tarihli tebliğ işlemi 7201 Sayılı Kanun"un 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği"nin 30.maddesi gereğince usulsüzdür.
Yine borçlu adına çıkarılan kıymet takdirine ilişkin 14.01.2016 tarihli ve satış ilanına ilişkin 18.04.2016 tarihli tebligatlarda basılan kaşelerde de şeklen Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebligat yapıldığı görülmekte ise de; muhatabın adreste bulunmama sebebini, borçlunun adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden ve beyan eden komşunun ismi alınmadan "dışarıda" şeklindeki tebliğ işlemleri 7201 Sayılı Kanun"un 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği"nin 30 ve 35.maddeleri gereğince usulsüzdür.
O halde mahkemece, borçlunun takipten daha evvel haberdar olduğu yönünde başkaca delil bulunmadığından, şikayetin kabulü ile Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliğe muttali olduğunu bildirdiği tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.