3. Hukuk Dairesi 2017/11757 E. , 2017/7345 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki iki haklı ihtar nedeni ile tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacı ... ile davalılardan ..... arasında 23.06.2010 tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini, davalının bir süre sonra sözleşmenin özel şartlar 6. maddesindeki "kiracı kiralananı kısmen veya tamamen mal sahibinin yazılı veya sözlü onayını almadan veya haber vermeden başkasına devir ve ciro edebilir" hükmüne dayanarak kiralananı ve kiraya dayalı tüm haklarını ve kiracılık sıfatını ..."a 01.11.2013 tarihinde devrettiğini, müvekkilinin 01.11.2013 tarihinden itibaren artık kiracı olarak ..."ı muhatap aldığını, kira bedellerinin de ... tarafından ödenmeye başladığını, ancak kiracı ..."ın 2014 yılının 6-12 aylar arası aylık 2.000 TL"den toplam 7 aylık kira bedelini ödemediğinden kendisine Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2014/2389 esas sayılı takip dosyası ile 05.12.2014 tarihinde başlatılan icra takibinde, kiracının ödeme emrinin tebliğinden sonra kira borcunu ödediğini, 2015 yılı 1. ayı kira parasını ödemediğinden, Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2015/148 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, tahliye ihtarlı ödeme emrinin tebliğ edildiğini, kiracının ödeme emrinin tebliğinden sonra borcunu ödediğini, kiracı davalı ..."ın hakkında bir kira dönemi içinde iki haklı ihtara sebebiyet verdiğini belirterek davalıların taşınmazdan iki haklı ihtar nedeni ile tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı .... : davalı şirketin kira sözleşmesini devrettiğini, bu devrin davacı tarafından da kabul edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili ; dava açma hakkının kiraya verene ait olduğunu, malikin hakkı olmadığını, müvekkilinin burayı devren kiraladığını ve davacı ve eşinin bu deviri onayladıklarını ve banka hesaplarını da kendilerinin verdiğini, kira bedellerinin istekleri üzerine banka hesaplarına yatırıldığını, davanın süresinde açılmadığı davanın 01.11.2015 tarihini takip eden süre içerisinde açılmasının gerektiğini, istenilen tüm meblağların ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı ..."ın temyiz itirazlarının reddine,
2-Davalı... temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı ile davalı ...arasında 23.06.2010 başlangıç tarihli 5+5 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği, 01.11.2013 tarihli davalı ... ile davalı ...t... Ltd. Şti arasında imzalanan sözleşme ile 23.06.2010 tarihli kira sözleşmesinin ..."a devredildiği ve kira bedellerinin de bu tarihten itibaren davalı ... tarafından ödendiği ve 2 haklı ihtara konu icra takiplerinin de ... aleyhine yapıldığı, kiralananın dükkan olduğu hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
TBK"un 322. maddesine göre Alt kira, konut ve çatılı iş yeri kiralarında kiraya verenin yazılı izni ile kiracının kiralananı 3. bir kişiye kiralaması olarak tanımlanabilir. Kiracılığın devri ise TBK"un 323. maddesi uyarınca kiraya veren, kiracı ve kiralananı devralan üçüncü kişi arasında yapılan bir sözleşmedir. Bu devir sözleşmesi birlikte yapılabileceği gibi kiracı ile 3.kişinin anlaşmalarına kiraya verenin muvafakat vermesi ile de gerçekleşebilir. Kiracılığın devrinde ilk kiracı devreden çıkar ilk kiracının tüm hak ve yükümlülükleri devralan kiracıya geçer, devralan kiracı kiraya verene karşı sorumlu olur.
Somut olayda; davalı kiracı şirket ve devralan davalı arasında kiracılığın devrine ilişkin yazılı bir sözleşme yapılmış ve bu sözleşmeden sonra kira bedelleri de davalı ... tarafından ödenmiş, kira alacağının tahsiline ilişkin icra takipleri de davalı kiracı Hakan aleyhine başlatılmıştır. Ayrıca, davacının da kiracılığın devrini kabul ettiğinin anlaşılması karşısında davacı ile davalı ... arasındaki kira ilişkisinin kiracılığın devri sonucu oluştuğunun kabul edilmesi gerekir. TBK"nun 323/3. maddesinde "İşyeri kiralarında devreden kiracı, kira sözleşmesinin bitimine kadar ve en fazla iki yıl süreyle devralanla birlikte müteselsilen sorumlu olur" hükmü getirilmiş ise de, bu maddenin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun"unda 6217 Sayılı Yasanın geçici 2. maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın değişik 53. maddesi gereğince uygulanmasının tacirler için 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle ertelendiği gözetilip, bu nedenle davalı şirket hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı şirket yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."ın yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün davacı yararına ONANMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı ...hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davalı şirket yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı şirkete iadesine, 6100 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.