Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/9516 Esas 2016/1280 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9516
Karar No: 2016/1280
Karar Tarihi: 09.02.2016

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/9516 Esas 2016/1280 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Hırsızlık suçuyla mahkum edilen sanık, olayı gerçekleştirdiğini hatırlamadığını beyan etmiş ancak haklarında daha önce hırsızlık suçundan işlem yapılan bir sanık ile evrakı tefrik olunan... aracılığıyla tespit edilmiştir. Ancak, atılı suçu işleyen kişinin sanık olup olmadığına dair kesin bir tespit yapılması için olay yerini gösteren kamera görüntülerinin incelenmesi, evrakı tefrik olunan kişinin davası ile birleştirilmesi veya onaylı örneklerinin getirtilmesi, sanığın suç tarihinde kullandığı cep telefonunun ... ilinde sinyal verip vermediğinin araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın savunma hakkının kısıtlandığı, suçun işlendiği zaman aralığının belirtilmediği, sanığın tutuklulukta geçirdiği sürelerin gerekçeli karara işlenmediği ve TCK'nın 53. maddesi hakkında ki Anayasa Mahkemesi iptal kararının dikkate alınmaması sebepleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK'nın 141/1, 63, 53, CMK'nun 226, 142/1-b, 232/2-c ve 232/2-d.

17. Ceza Dairesi 2015/9516 E. , 2016/1280 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosya kapsamından, olay günü geceleyin saat 23.05 sıralarında, düğün salonunda misafir olarak bulunan müştekinin masa üzerinde bıraktığı kol çantasının çalındığı, olay yerini gösterir kamera görüntülerinin incelenmesinde, görüntülerin net olmaması sebebiyle olayı gerçekleştiren şahısların açık bir şekilde tespit edilemediği ancak haklarında 2 gün önce yine hırsızlık suçundan işlem yapılan sanık ile yaşı nedeniyle evrakı tefrik olunan... olabileceğinin tutanağa derc edildiği, bu yolla ulaşılan sanığın, soruşturma aşamasında suç tarihinde ..."de olup olmadığını hatırlamadığı, eylemi gerçekleştirmiş olabileceğini, yargılama aşamasında ise atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, öncelikle adli bir yanılgıya neden olmamak ve atılı suçu işleyen şahsın sanık olup olmadığının tereddütsüz şekilde tespiti açısından, olay yerini gösterir kamera görüntüleri üzerinde teknik rapor aldırılması ile evrakı tefrik olunan ... hakkındaki dava dosyasının celp edilerek, delillerin birlikte değerlendirilmesi açısından mümkünse davaların birleştirilmesi yoluna gidilmesi aksi halde onaylı örneklerinin getirtilmesi ve sanığın suç tarihinde kullandığı cep telefonunun ... ilinde sinyal verip vermediğinin araştırılması, elde edilecek tüm deliller çerçevesinde sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
2-İddianameyle sanık hakkında TCK’nın 141/1. maddesinin uygulanması istendiği halde CMK’nun 226.maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan, aynı Yasa"nın 142/1-b maddesi uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
3-Suçun işlendiği zaman aralığının gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi suretiyle CMK nın 232/2-c maddesine aykırılık meydana getirilmesi,
4-Sanığın göz altında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin CMK"nın 232/2-d maddesine aykırı olarak gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi ile bu sürelerin TCK"nın 63. maddesi uyarınca ceza mahkumiyetinden mahsubuna karar verilmemesi,
5-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 09.02.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.