8. Hukuk Dairesi 2013/14113 E. , 2014/9070 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sivaslı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/01/2013
NUMARASI : 2012/274-2013/35
Nazan Sağcan ile F.. B.. aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair Sivaslı Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 25.01.2013 gün ve 274/35 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların Sivaslı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi"nin 2009/43 Esas ve 2011/129 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, evlilik süresi içerisinde ....... plakalı aracı edindiklerini açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalı adına kayıtlı ......... plakalı aracın 1/2 değerinden 2000,00 TL nin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak vekil edenine verilmesini karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davanın zaman aşımına uğradığını belirterek davanın zaman aşımı defi nedeniyle ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın zaman aşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan 2008 model araçtan kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkindir. (TMK.m.202, 219, 231, 232, 235 ve 236.)
Taraflar 29.08.2007 tarihinde evlenmiş, 23.02.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulülle sonuçlanması ve tarafların temyizden feragat etmeleri nedeniyle 10.08.2011 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile boşanmışlardır. Taraflar evlendikleri 29.08.2007 tarihinden boşanma davasının açıldığı 23.02.2009 tarihine kadar başka bir mal rejimi de seçtiklerini de ileri sürmediklerinden aralarında yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir.
Mahkemece, TMK.nun 178. maddesinde yer alan bir yıllık zaman aşımının geçirilmesinden sonra davanın açıldığı gerekçesiyle davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır.
Bundan ayrı, davacının mernis adresi Konya ilinde olduğu halde dava dilekçesinin Sazak köyünde bulunan kardeşine aynı çatı oturduğu gerekçesiyle tebliğ edilmesi doğru değildir. Bu şekilde yapılan dava dilekçesinin tebliği 7201 Sayılı Tebligat Kanunu uyarınca usulüne uygun olduğu söylenemez. Öte yandan, 743 sayılı TKM’nin 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katkı payı alacağı TMK’nun 5.maddesi yoluyla TBK’nun 146 (eski BK.m.125). maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabi bulunmaktadır. Dairenin ilk kararlarında 01.01.2002 tarihinden sonra eşler arasında geçerli bulunan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katılma alacağı yönünden TMK’nun 178.maddesinde yer alan bir yıllık zamanaşımı süresi uygulanmakta idi. Ne var ki, HGK’nun 17.04.2013 tarih ve 2013/8- 375 Esas, 2013/520 Karar sayılı kararı ile edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma ve değer artış payı yönünden de 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı kabul edilmiş ve Daire de Hukuk Genel Kurulu’nun bu görüşünü benimsemiştir. Bu nedenle Hukuk Genel Kurulu Kararı"nın verildiği 17.04.2013 tarihinden itibaren edinilmiş mallara katılma rejimi bakımından 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmaktadır. Yine TMK’nun 5.maddesi yoluyla Türk Borçlar Kanunun"un 146.maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresi esas alınmaktadır.
Şu halde somut olayda HGK kararı ve Daire uygulaması gözönünde bulundurulduğunda ister katkı payı alacağından veya isterse katılma alacağından kaynaklanan alacak isteği olsun her ikisi bakımından da 10 yıllık zamanaşımı süresi söz konusu olduğundan yerel mahkemenin TMK’nun 178.maddesinden kaynaklanan bir yıllık zamanaşımı süresinden davanın reddine karar verilmesi açıklanan nedenlerle yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasına yönelik temyizitirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 09.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.