12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/22034 Karar No: 2017/14150 Karar Tarihi: 14.11.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/22034 Esas 2017/14150 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/22034 E. , 2017/14150 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlu sair talepleri yanında ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin kendisine ait olmadığını, adresin keşideci şirkete ait olduğunu, keşideci şirketin çalışanı yada temsilcisi olmadığını ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek muttali tarihinin 06.11.2015 olarak kabul edilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun TK"nun 18. maddesi; "Tebliğ yapılacak şahıs otel, hastane, tedavi veya istirahat evi, fabrika, mektep, talebe yurdu gibi içine serbestçe girilemiyen veya arananın kolayca bulunması mümkün olmıyan bir yerde bulunuyorsa, tebliğin yapılmasını o yeri idare eden veya muhatabın bulunduğu kısmın amiri temin eder. Bunlar tarafından muhatabın derhal buldurulması veya tebliğin temini mümkün olmazsa, tebliğ kendilerine yapılır" hükmünü içermektedir. Somut olayda, ödeme emri tebligatının şikayetçi borçluya 27.10.2015 tarihinde ödeme emrinde belirtilen Orhangazi Mah., Antalya Cad. No:134/A .../... adresine “Adreste kimse bulunmaması üzerine adresin kapalı olması sebebi ile en yakın komşu Uğur Duman tarafından verilen beyandan muhatabın çarşıda olduğu beyan edilmesi üzerine tebliğ imkansızlığı sebebiyle Orhangazi Mah. muhtarlığına 2 nolu haber kağıdı yapıştırıldı. İmzadan imtina eden en yakın komşusuna haber verildi” şerhi ile tebliğ edildiği, ödeme emrinde borçlu keşideci şirket ile şikayetçi borçlunun adreslerinin aynı olduğu, tebliğ edilen adresin işyeri adresi olduğu, tebligatın TK’nun 21. maddesine göre yapılmaya çalışıldığı anlaşılmakla, TK’nun 18. maddesine göre yapılması gereken tebligatın usulüne uygun yapılmadığı, TK’nun 18. maddesine göre komşudan bilgi alınarak komşuya haber verilerek tebliğ edilmesinin isabetsiz olduğu anlaşılmakla, şikayetçi borçluya yapılan ödeme emri tebligatı usulsüzdür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. O halde mahkemece borçlunun tebligata muttali olduğu tarihin TK.32.maddesi uyarınca tebliğ tarihi olarak kabul edilerek bu tarihe göre süresinde olan diğer itiraz nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.