Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/16169 Esas 2014/2875 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16169
Karar No: 2014/2875
Karar Tarihi: 13.02.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/16169 Esas 2014/2875 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı vekili, müvekkili şirkete ait bir bonoda imzanın sahte olduğunu savunarak takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise, bononun davacı şirketin yetkilisi dışındaki bir kişi tarafından düzenlendiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkeme, davacı şirketin yetkilisinin dava dışı kişi değil başka birisi olduğunu ve bu kişinin şirketi borçlandırma yetkisi olmadığını belirterek davacı şirketin borçlu olmadığına hükmetmiştir. Ancak, davalının tazminat ödemesine karar verilmiştir çünkü davalı taraf, söz konusu bonoyu kötü niyetli bir şekilde almıştır. Kararın bozulmasına karar verilmiştir çünkü dava dışı kişinin davacı şirketin kaşesiyle başka işlerde vekaletnamesi olduğu ve takibe koyması kötü niyetli bir davranış olarak kabul edilerek davacı lehine tazminatın verilmesi doğru bulunmamıştır.
Kanun Maddeleri: Takipten sonra açılan menfi tespit davalarında tazminata hükmedilmesi için takibin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması gereklidir. (MK 50/3)
19. Hukuk Dairesi         2013/16169 E.  ,  2014/2875 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Amasya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 06/06/2013
    NUMARASI : 2012/361-2013/409

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalı tarafça icra takibine konu eidlen 15.03.2012 vade tarihli, 20.000.TL bedelli bonodaki müvekkili şirkete ait kaşe üzerindeki imzanın sahte olduğunu ve şirket yetkilisi A. Ö.."e ait olmadığını belirterek müvekkili şirketin takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takibe konu bononun davacı şirketin yetkilisi olarak görülen dava dışı M. T.. tarafından düzenlenerek davacı şirketin borcuna karşılık verildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda davaya konu bononun düzenlendiği tarihte davacı şirketin yetkilisinin A. Ö.. olduğu, M. T.."ın davacı şirketi temsil yetkisi olmadığı, davacı şirket tarafından bu kişiye verilen vekaletnamede şirketi borçlandırma yetkisi olmadığı, bu nedenle davacı şirketin davaya konu bonodan dolayı sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı tarafın M.T.."ın yetkisini araştırmadan bonoyu almasının iyi niyetli bir davranış olmadığı gerekçesiyle davalının tazminat ödemesine karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Takipten sonra açılan menfi tespit davalarında davalı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için takibin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması gerekir. Somut olayda davalının takibinde haksız ise de, davacı şirketin kaşesini taşıyan başka işlerde vekaletnamesi olan dava dışı M. T.."dan bonoyu alıp takibe koymasında kötü niyetli olduğunun kabulü ile davacı lehine tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.