Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7824
Karar No: 2014/6375
Karar Tarihi: 17.10.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/7824 Esas 2014/6375 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/7824 E.  ,  2014/6375 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 16/07/2013
    NUMARASI : 2013/296-2013/345

    Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahiller M.. S.. A.. vekili, F. S. G. vekili, Nevzat ve M. H.Ö.i vekili, .... Hazır Beton San. Tic. AŞ. vekili, B. A. O. M. Ç.ve B. D. vekili, H. Ç. ve K. Ç.vekili, O. A.vekili, .... Turz. İç ve Dış Tic. AŞ. vekili, M..V. H.. vekili, M. T. vekili, İSKİ Genel Müdürlüğü vekili, G..Y..vekili, C.. Ç.. vekili, S.. K.. Rek. Paz. AŞ ve İnter Tanıtım Hizm. San. Tic. AŞ. vekili, Boğaziçi Elk. Dağt. AŞ. vekili, ....Grup İnş. San. Tic. AŞ. vekili, N.. Y.. vekili, N.. D.. ve B. A. vekili ile Maliye Hazinesi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin konut ve işyeri inşaatı yapım ve satışı ile iştigal ettiğini, Esenyurt Belediyesi’nin açtığı arsa ihalesinden aldığı taşınmazın gösterilen vasıflarda olmaması nedeniyle ortaya çıkan idari sorunlarla yetkililerin sözlü teminat vermelerine güvenmelerinden kaynaklı gecikmelere bağlı olarak projelerin aksadığını, bilahare İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin inşaatları mühürlediğini; peşin olarak satışı yapılan taşınmazlar nedeniyle müşterilerin ödedikleri bedelleri geri istediklerini ve bu sarmal içinde borca batık hale geldiklerini; sermaye arttırımı, taşınmaz satışı, alacak tahsili ve tasarruf tedbirleriyle borca batıklıktan kurtulabileceklerini ileri sürerek, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece iddia, müdahil beyanları, kayyım ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre; müdahillerin bir kısmına ödeme yapıldığı, müşterilerin bir kısmına tapuların verildiği ve verilmeye devam edileceği, davacının mülkiyetinde bulunan adanın satışı ile oluşacak kaynağın şirketin faaliyetini sürdürmesi ve projelerinin gerçekleştirilmesinde kullanılacağı fakat büyük meblağlı bu satışın yapılabilmesinin zamana bağlı olduğu ve davacıya bu sürenin verilmesinin faydalı olacağı vicdani kanaatiyle iflasın ertelenmesine karar verilmiştir.
    Kararı, müdahiller M.. S..A.. vekili, F.. S. G.. vekili, Nevzat ve M. H.. Ö.. vekili, ...Hazır Beton San. Tic. AŞ. vekili, B.. A.., O. M.. Ç.. ve B.. D.. vekili, H.. Ç.. ve K..Ç..vekili, O. A. vekili, .... Turz. İç ve Dış Tic. AŞ. vekili, M. V.H. vekili, M.T. vekili, İSKİ Genel Müdürlüğü vekili, G.Y.vekili, C. Ç. vekili, .... Rek. Paz. AŞ ve İnter Tanıtım Hizm. San. Tic. AŞ. vekili, Boğaziçi Elk. Dağt. AŞ. vekili, .... Grup İnş. San. Tic. AŞ. vekili, N. Y. vekili, N. D. ve B..A. vekili ile Maliye Hazinesi vekili temyiz etmiştir.
    İflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunması (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerekir (İİK.m.179). Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tesbiti özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulmalıdır (HMK.m.266). Hâkim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tesbit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir.
    Somut olayda çok sayıda bağımsız bölüm ve bir de adadan oluşan malvarlığının değer tespiti konusunda atanan bilirkişilerin mesleki alan bakımından yeterli ihtisasa sahip olup olmadıkları konusunda tereddüt hasıl olmuştur. Nitekim raporu hazırladıkları sürenin kısalığı da değer tespiti yapılan taşınmazların çokluğu karşısında müdahillerin itirazına uğramıştır. HMK.m.267’de birden çok bilirkişi atanabileceği açıkça kabul edildiğine göre davacının mal varlığının rayiç değerlerini tesbit edebilecek sayı ve mesleki yeterlikteki (mesela inşaat mühendisleri, emlak değerleme uzmanları, vs.) bilirkişinin atanması ile yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmalı ve değer tespitleri konusundaki müdahil itirazları giderilmelidir.
    Diğer taraftan borca batıklığın (-) 7.280.589,00 TL olduğu dikkate alındığında, şirket ortağı F..İ.. şirketten olan 9.178.132,22 TL’lik alacağının tahsili konusunda üç yıllık süreçte talepte bulunmayacağı yolunda taahhütte bulunduğu göz önünde tutularak, Türk Ticaret Kanunu’nun 376. maddesinde öngörülen sırada sona geçme niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmemiş olması da eksik incelemeye dayalıdır.
    Kayyım raporunda onay alınmadan taşınmaz satışı yapıldığı ve şirket yetkilisinin medyada yaptığı açıklamalar nedeniyle müşteriler arasında infiale yol açtığı belirtildiğinden, buna ilişkin deliller gözetilerek, davacı şirketin iyileştirme projesinin ciddiliği ve inandırıcılığı ile şirket yetkililerinin projeye uygun davranıp davranmadığı da değerlendirilmelidir.
    Bu durumda mahkemece davacı şirketin borca batıklık durumunun tereddüde yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi ve projenin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı ve süreç içindeki uygulamaların projede gösterilen iyileştirme unsurlarına uygun bulunup bulunmadığı hususunda somut verilere dayalı, teknik, denetime elverişli ve detaylı bir inceleme için, dosyanın oluşturulacak uzman bir heyete tevdii ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sırada sona geçme konusundaki TTK’nın 376. maddesinin değerlendirilmesi suretiyle varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmek gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi