10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8601 Karar No: 2017/7234 Karar Tarihi: 24.10.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/8601 Esas 2017/7234 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/8601 E. , 2017/7234 K.
"İçtihat Metni"
adına Av. ... ile Vildan Narincan arasındaki dava hakkkında verilen 06.11.2014 gün ve 2012/1031-2014/728 Karar sayılı Hükmün temyizen incelenmesi davacı kurum avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. a- Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik 7201 sayılı Kanunun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği vet adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir. Dosyadan, davalıya gıyabi hükmün, muhatabın olmaması nedeniyle Tebligat Kanunu’nun 35’inci maddesine göre yapıldığı anlaşılmakta olup, davalının adres kayıt sisteminde kayıtlı olup olmadığını araştırmaksızın hüküm tebliği, usulsüzdür. Mahkemece; gecikmeye ve yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin, verilen gıyabi hükmün davalı hakkında yapılacak araştırma ile adres kayıt sisteminde yazılı adreslerine Tebligat Kanununun 21. Maddesine göre usulünce tebliğ edilmelidir. b-Dosya arasından, uyuşmazlığı aydınlatmaya yeterli belgelerin bulunmadığı anlaşılmakla, 1-Davacının evlenme ve boşanma tarihlerini gösterir şekilde ayrıntılı nüfus kayıt örneğinin ilgili Nüfus müdürlüğünden, ./.. 2- Davalı adına görünen 0730827200 numaralı şahsi sicil sigortalı dosyasının onaylı ve okunaklı bir örneğinin, 3-Davacının babası üzerinden bağlanan aylığa ilişkin 3420160510 numaralı tahsis dosyasının onaylı ve okunaklı bir örneğinin ve davalı hakkında davacı kurumca yersiz ödeme tahakkukuna ilişkin tüm belgeler ile davacı kurumca yapldığı anlaşılan mahsup işleminin dayanaklarının da sorulmak suretiyle belgelerin tamamının onaylı ve okunaklı birer örneğinin dava dosyası arasına celbi sonrasında temyiz itirazlarının incelenmesi için gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.