11. Ceza Dairesi 2014/15174 E. , 2014/13441 K.
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 11.10.2013 gün ve 2013/15582/63261 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 06.11.2013 gün ve KYB. 2013/344825 sayılı ihbarnamesi ile;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na muhalefet suçundan sanık ...’nın, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43/1. maddeleri uyarınca 3 yıl 16 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, dair, Antalya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/09/2012 tarihli ve 2009/1346 esas, 2012/936 sayılı kararını müteakip, sanığın temyiz talebinin reddine ilişkin, aynı Mahkemenin 18/03/2013 tarihli ve 2009/1346 esas, 2012/936 sayılı ek kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre; yokluğunda verilen kararın sanığa savunmasında bildirdiği adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebliğ edilerek kesinleştirildiği anlaşılmakta ise de, 6099 sayılı Kanun"un 9. maddesiyle değişik 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesinde yer alan, “(1) Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır. (2) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” hükmü dikkate alındığında, önceki adresinde bulunamayan sanığın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi olup olmadığının araştırılarak, olmadığının tespiti halinde ancak daha önce usulüne uygun tebligat yapılması şartı ile 35. maddeye göre eski adrese tebliğ işlemi yapılabileceğinden, somut olayda sanığın adres kayıt sisteminde adresinin bulunmadığı gibi savunmasında bildirdiği adresine önceden usulüne uygun tebliğ işlemi yapılmadığı dolayısıyla yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağı, bu nedenle kararın kesinleşmemiş olduğundan sanığın öğrenme üzerine vermiş olduğu dilekçenin süresinde verilmiş temyiz dilekçesi olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde temyiz talebinin reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
Kanun yararına bozma, hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtay’ca incelenmesine olanak sağlayan olağanüstü yasa yoludur.
Kesinleşmeyen karar veya hükümlere karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağı gibi hukuken geçersiz kararların da bu yasa yolu ile incelenmesi mümkün değildir.
5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme mercii Yargıtay’ın ilgili dairesidir.
İncelenen dosya içeriğine göre; sanığın yokluğunda verilen Antalya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.09.2012 gün ve 2009/1346 esas, 2012/936 sayılı kararına yönelik olarak sanığın 11.03.2013 havale tarihli dilekçesiyle eski hale getirme ve temyiz isteminde bulunması karşısında; inceleme mercii Yargıtay"ın ilgili dairesi olduğundan, aynı Mahkemece verilen, temyiz isteminin reddine dair 18.03.2013 günlü ek kararı hukuken geçersiz ve yok hükmünde bulunduğu belirlenmekle, hukuken geçersiz ve yok hükmünde olan kararların kanun yararına bozma yasa yolu ile incelenmesi mümkün olmadığından, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteminin CMK’nun 309. maddesi uyarınca REDDİNE, Antalya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.09.2012 gün ve 2009/1346 esas, 2012/936 sayılı kararına yönelik olarak eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle vaki istemi inceleme merciinin Yargıtay"ın ilgili dairesi olduğu gözetilerek, temyize ilişkin işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.