11. Hukuk Dairesi 2015/12149 E. , 2016/9642 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ . FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/07/2015 tarih ve 2014/82-2015/83 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; “....” ibareli 2006/44852 numaralı markanın davalı adına tescilli olduğunu, davalının markayı tescilden itibaren beş yıl süreyle aralıksız fiilen kullanmadığını ileri sürerek davalı adına tescilli “...” markasının 556 sayılı KHK"nın 14.maddesi gereğince hükümsüz kılınarak iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili şirket ile dava dışı ... İlaç San. ve Tic. Ltd.Şti. arasında 03.01.2011 tarihinde imzalanan sözleşme gereğince müvekkili şirketin unvan ve ruhsatına sahip olduğu beşeri ilaç ürünlerinin imal edildiğini, söz konusu ilaçlardan birinin ise dava konusu “...” markalı ilaç olduğunu, müvekkili şirketin markayı fiilen kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşme gereğince markanın üçüncü kişilerce kullanımının da markanın kullanılması anlamında olduğu, davalı şirketin “...” markasını 2011 ve 2012 yıllarında KHK’nın 14. maddesi kapsamında ciddi şekilde kullanıldığı, bu hususun davalı tarafından yazılı belge ve faturalar ile ispatladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve markanın 29. sınıf alt emtiasında yer alan “tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri niteliğindeki perhizle ilgili olan veya olmayan ürünler için bitkisel ve vitamin bazlı ürünler olarak kullanılan proteinler, karbonhidratlar, madensel maddeler, az miktarda bulunan kimyasal elementler, aminoasitler yağ asitleri, polen müstahzarları” ürün gruplarında kullanıldığının belirlenmiş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, dava konusu markanın 556 sayılı KHK"nın 14. maddesine dayalı olarak kullanmama sebebiyle iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davalının markayı ciddi şekilde kullandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu markanın tescilli olduğu 5. sınıf “insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi amaçlı kimyasal ürünler” üzerinde kullanıldığı mütalaa edilmiş ise de “Marka Başvurularında Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ” gereğince sınıflandırmada ana grup belirten başlıklar kapsamındaki ürün ya da hizmetler bakımından 556 sayılı KHK 14. maddesi anlamında hangi ürün ya da hizmetlerin kullanılıp kullanılmadığının ayrı ayrı belirlenmesi ve buna göre kullanılmayan ürünler bakımından iptal kararı verilmesi gerekir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda dava konusu markanın (5). sınıf "insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi amaçlı kimyasal ürünler" başlığı altında sayılan ürünlerden ilaç emtiası olan "sınıf" üzerinde kullanıldığı açıklandığına göre, markanın tescilli olduğu "ilaç" emtiası dışında kalan diğer ürünler bakımından 556 sayılı KHK 14. maddesi uyarınca kısmi iptal kararı verilmesi gerektiği halde markanın tescilli olduğu sınıftaki tüm ürünler bakımından red kararı verilmesi isabetli değildir.
Ayrıca, az önce açıklandığı üzere yukarıda (1) numaralı bentte belirtilen ürünler dışında kalan 29. sınıftaki diğer ürünler yönünden de markasal kullanım bulunmayıp, bu ürünler bakımından iptal koşulları gerçekleştiği halde, bunlar yönünden de red kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.