Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8879
Karar No: 2017/7231
Karar Tarihi: 24.10.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/8879 Esas 2017/7231 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/8879 E.  ,  2017/7231 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Usuli bakımdan yapılan yapılan incelemede;
    6100 sayılı HMK. nun dava şartları ve ilk itirazlar başlıklı 114/1-1 maddesinde, davanın derdest olmaması dava şartlarından sayılmıştır. Derdestlik, tarafları, dava sebebi (vakıaları) ve dava konusu (talep sonucu) aynı olan bir dava ikinci kez açılırsa, ikinci davada bu husus re"sen veya talep üzerine dikkate alınır ve ikinci dava, dava şartları yokluğundan esasa girilmeksizin reddedilir.
    Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkemenin HMK 115 maddesi gereği dava şartı noksanlığı nedeniyle davayı usulden reddetmesi gerekir.
    Bir davada derdestliğin kabul edilebilmesi için varlığı gerekli üç koşul birlikte aranır.
    1- Bu davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış olması;
    2- Davanın görülmekte ( derdest ) olması;
    3- Daha önce açılmış ve görülmekte olan o dava ile ikinci davanın yani bu davanın aynı olması koşullarıdır.
    Birinci davanın halen görülmekte olmasından, ikinci davanın açıldığı tarihte birinci davanın henüz karara bağlanmamış bulunması veya karara bağlanmış bulunmakla beraber verilmiş olan kararın henüz şekli anlamda kesinlik kazanmamış olması anlaşılmaktadır.
    Birinci dava, karara bağlanmış fakat bu karar karşı temyize başvuru için öngörülen süre dolmamış ya da temyize veya karar düzeltmeye başvurulmuş ancak bu taleplerin incelenmesi henüz sonuçlanmamış ise dava yine derdest sayılır. (Prof. Dr. Süha Sanver, Medeni Usul Hukukunda Derdestlik İtirazı, 2007)
    Eldeki davada, davacı avukatı tarafından, ... 3. İş Mahkemesinin 2010/438 E. sayılı dosyasında, bu davada, dava konusu yapılan 2005/10683-14130 sayılı ödeme emirleri hakkında da yargılamanın yapıldığı ve davalı kurum avukatının cevap dilekçesinde de bu durumun ifade edilmesine rağmen mahkemece bu yönde herhangi bir araştırma yapılmadığı anlaşılmakta olup, öncelikle, bu durum dikkatle incelenmeli ve ikinci olarak açılan dava bakımından, yukarıdaki açıklamalar ışığında derdestlik durumunun varlığına göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Diğer taraftan davalı Kurumca davaya konu ödeme emirlerinin mükerrer düzenlenme iddiası nedeniyle, mükerrer tanzim edilen ödeme emirlerinin olması halinde davalı Kurumdan düzenlenme nedeni ve Kurum içi yapılan işlemlerle ödeme emirlerinin iptal edilip edilmedikleri hususu sorulmalı ve sonucuna göre dava konusunun kalmayabileceği hususu da dikkate alınmalıdır.
    2- İşin esası bakımından ise;
    Davadışı .... Dinlenme Tesisleri AŞ. nin davalı Kuruma olan ve 2004/4-2005/3. aylar arasındaki prim, işsizlik, borçları nedeniyle davalı kurumca takipler yapıldığı anlaşılmakta olup, davanın yasal dayanağı olan 506 Sayılı Yasa’nın 80’inci maddesi ile zamanaşımı bakımından uygulanması gereken 6183 Sayılı Yasanın 102 ve 103. maddelerinin irdelenmesi gereklidir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 80/11. maddesinde, “Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar” hükmü öngörülmüştür.
    Diğer taraftan, 6183 sayılı Yasa"nın 103. maddesi ile tahsil zamanaşımını kesen sebepler düzenlenmiş olup; anılan düzenlemede; "" 1. Ödeme, 2. Haciz tatbikı, 3. Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat, 4. Ödeme emri tebliği, 5. Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi, 6. Yukardaki 5 sırada gösterilen muamelelerden her hangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbikı veya bunlar tarafından yapılması, 7. İhtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi, 8. Amme alacağının teminata bağlanması, 9. kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi, 10. İki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi, 11. (Ek bent: 25/12/2003 - 5035 S.K./1. md.) Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması.
    Kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlar. Zamanaşımının bir bozma karariyle kesilmesi halinde zamanaşımı başlangıcı, yeni vade gününün rasladığı; amme alacağının teminata bağlanması veya icranın, kaza mercilerince durdurulması hallerinde, zamanaşımı başlangıcı teminatın kalktığı ve durma süresinin sona erdiği tarihin rastladığı; takvim yılını takip eden takvim yılının ilk günüdür."" hükmü öngörülmektedir.
    Eldeki davada ise, davaya konu prim borcu bakımından, davacı hakkında 6183 sayılı Kanunun 103. maddesi kapsamında zamanaşımını kesen sebeplerin bulunup bulunmadığının, ayrıntılı şekilde araştırılması veya yapılandırma yapılıp yapılmadığı hususunun bir kez daha Kurumdan sorulmak suretiyle net bir şekilde belirlendikten sonra, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Kabule göre de, davanın yasal dayanağı olan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde, itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki kamu alacağının %10 zamla tahsil edileceği öngörülmüş olup, davacının “ödeme emrine yönelik itirazında haksız çıktığı” belirgin bulunmakla, alacaklı davalı Kurum yararına haksız çıkma tazminatına karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi