Davacı, davalı işveren nezdinde l7.8.l992- 4.ll.l998 tarihleri arası çalıştığı günlerin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı ile davalılardan kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davacının davalı şirkete ait iş yerinde 17.08.1992-04.11.1998 tarihleri arasında geçen ve kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bordro tanıklarının sözlerine dayanılarak istemin kısmen kabulü ile davacının 01.04.1994-04.11.1998 tarihleri arasında davalı şirkete ait işyerinde asgari ücretle hizmet akdi ile çalıştığının tesibitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı şirket adına tescilli (....—.....--....) sicil nolu iş yerlerinin 506 sayılı Yasa kapsamında olduğu, davacının bu iş yerlerinde 01.05.1994-10.11.1998 tarihleri arasında kesintisiz olarak 1631 günlük çalışmasının kuruma bildirildiği ve bildirimlere uygun olarak primlerin ödendiği, başkaca bildirimde bulunulmadığı görülmektedir.
Uyuşmazlık, somut olayda 17.08.1992-01.04.1994 tarihleri arasında fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasa’sının 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kim diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırıldığı, uyuşmazlık konusu dönemin tamamında çalışması bulunan bordro tanıkları dinlendiği ,bordro tanıklarının davacının davalıya ait otel işyerlerinde talep edilen dönemde fiili çalışmasının olduğunu doğruladıkları halde mahkemece davalı işveren e ait otellerden biri olan ... sicil nolu apart otel in 1994 yılı başından itibaren faaliyete geçtiği gerekçesiyle davalıya ait diğer 28337 sicil nolu ve .... sicil nolu otellerde çalışma olacağı düşünülmeden davacının 01.04.1994-04.11.1998 tarihleri arasında sigortalı çalıştığının kabulü ile 17.08.1992-01.04.1994 tarihleri arasındaki döneme yönelik talebin reddine karar verilmesi, davacının davalı şirkete ait işyerlerinde 01.05.1994-10.11.1998 tarihleri arasında 1631 gün çalıştığı,bu süre içinde bildirimlerin Kuruma tam olarak yapıldığı,davacının bu dönemde sigortalı çalıştığının tesbiti konusunda hukuki yararının bulunmadığının gözetilmemesi ve tesbitine karar verilen dönemde davacının davalıya ait hangi işyerinde ne kadar süre ile çalıştığının ayrı ayrı belirtilmemesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; davacının 17.08.1992-01.05.1994 tarihleri arasında davalıya ait hangi sicil nolu işyerlerinde çalıştığını tesbit ederek ,davacının bu dönemde sicil no tesbit edilecek davalı işverene ait işyerlerinde hizmet akdi ile çalıştığına karar vermek, 01.05.1994-04.11.1998 tarihleri arasında davalıya ait işyerlerinde çalışmasının Kuruma tam bildirilmiş olması nedeniyle bu döneme ilişkin talebi hukuki yarar yokluğundan reddetmekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 09.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.