8. Ceza Dairesi 2016/10888 E. , 2017/11270 K.
"İçtihat Metni"
6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet suçundan sanık ..."in, 6136 sayılı Kanun"un 13/3 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 500,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 54. maddesi gereğince suça konu 1 adet tabanca ve bu tabancaya ait 2 adet şarjörün müsaderesine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Şanlıurfa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2015 tarihli ve 2014/443 esas, 2015/170 sayılı kararına yönelik, müsaderesine karar verilen tabanca ve şarjörün ... isimli iyiniyetli üçüncü şahsa ait olduğu gerekçesiyle müsadere edilemeyeceğine yönelik itirazın reddine ilişkin ŞANLIURFA 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/04/2015 tarihli ve 2015/402 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 54/1. maddesinde belirtilen "İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlâk açısından tehlikeli olması durumunda müsadere edilir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, ..."den ele geçirilen tabancanın ruhsat sahibi ... tarafından sanığa devredilmek üzere bırakıldığının anlaşılması karşısında, ruhsat sahibinin iyiniyetli olup olmadığı tartışılmaksızın tabancanın müsaderesine karar verilemeyeceği gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 28.09.2016 gün ve 1234 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.10.2016 gün ve KYB/2016-375090 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Müsadereye konu silahın ruhsat sahibi olan ..."ın TCK.nun 54/1. maddesi anlamında “iyi niyetli üçüncü kişi” olup olmadığı tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilerek itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Şanlıurfa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.04.2015 gün, 2015/402 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 12.10.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 54/1. maddesi gereği, "iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan" eşya müsadere edilebilir.
Somut olayımızda; Sanık ... ile suça konu silahın ruhsat sahibi olduğu anlaşılan polis memuru ..."ın tüm aşamalarda değişmeyen savunma ve beyanlarında, "sanık ile polis memuru ..."ın suça konu silahın 8.000 USD"ye satışı konusunda anlaştıkları, bu nedenle ..."ın silahını Şanlıurfa"ya getirdiği, silahı sanığa gösterdiği ve satış konusunda anlaşmaları üzerine satış bedelinin ödendiği, satış bedelini alan ..."ın noter devri için vekaletname ve ayrıca Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğüne devir hususundaki iradesini belirten dilekçe verdiği, suça konu silahı yedek şarjörü ve ruhsatı ile birlikte sanığa teslim ederek çelik kasasına koyduğu" tartışmasız olarak kabul edilmektedir.
Şanlıurfa Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2015 tarih ve 2014/443 esas, 2015/170 karar sayılı kararının gerekçe bölümünde, sanık savunmaları, tanık beyanı ve diğer deliller zikredildikten sonra, "ancak polis memuru olan bir kişinin ruhsatı olmaksızın başkasına ait bir işyerinde tabancasını bırakmasını ve yine silah taşıma ruhsatı bulunan sanığın işyerinde ruhsatı olmaksızın tabancayı bulundurmasının suç olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, savunmaların suçtan kurtulmaya yönelik olduğu" değerlendirilerek sanığın ve ruhsat sahibinin iyi niyetli olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığı açıkça belirtilmiştir.
Dairemizin çoğunluk görüşünde belirtilenin aksine, mahkeme kararında silahın ruhsat sahibi ..."ın iyi niyetli olup olmadığı tartışılmış ve silahın ruhsat sahibinin iyi niyetli olmadığı kanaati kararın gerekçe bölümünde açıkça yazılmıştır.
Şanlıurfa 6. Asliye Ceza Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeler ve dosya kapsamına göre, ruhsatlı silahını satan, satış bedelinin tamamını tahsil ettikten sonra satış vekaletnamesi ve dilekçesini verdikten sonra ruhsatı ile birlikte silahın zilyedliğini de devreden polis memuru üçüncü kişinin iyiniyetli olmadığına ilişkin mahkeme gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Şanlıurfa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/443-2015/170 sayılı kararı ile sanık ..."in, 6136 sayılı Kanunun 13/3, 5237 sayılı Yasanın 62/1, 52/2 maddeleri gereği 10 ay hapis ve 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, TCK"nun 54/4. maddesi gereği suça konu silahın zoralımına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara sanık vekilinin itirazı üzerine Şanlıurfa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.04.2015 tarih ve 2015/402 D.İş sayılı itirazın reddi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından "silahın ruhsat sahibi olan polis memuru tanık ..."ın iyi niyetli üçüncü kişi olup olmadığı tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" şeklindeki çoğunluk görüşüne katılmak mümkün olmamıştır. 12.10.2017