23. Hukuk Dairesi 2014/6752 E. , 2014/6366 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/06/2013
NUMARASI : 2010/185-2013/538
Taraflar arasındaki müdahalenin men"i ve ecrimisil bedelinin tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı A.. A.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, Gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile yüklenici davalı A.. A.. arasında imzalanan 25.06.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca B blokta zemin katta bulunan dükkanların müvekkiline isabet ettiğini, davalının müvekkilinin bilgisi dışında 10 m² civarındaki bir dükkanı diğer davalıya kiraladığını ileri sürerek, vaki müdahalenin önlenmesine, dava tarihinden önceki yedi aylık kira bedeli toplamı 1.260,00 TL ecrimisil bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında davalı M.. P.. karşı açtığı davadan feragat etmiştir.
Davalı A.. A.. vekili, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı Mustafa Polat, yargılamaya katılmamıştır.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile yüklenici davalı arasındaki sözleşme ile B blok zemin kattaki dükkanların davacıya ait olacağının kararlaştırıldığı, davacı ile davalı A.. A.. arasında kira sözleşmesi bulunmadığı, davalının davacının taşınmazına haksız olarak el attığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davalının B blok zemin katta bulunan 10 m²"lik dükkana yaptığı müdahalenin men"ine, dava tarihine kadar olan ecrimisil bedeli karşılığı 1.263,60 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı A.. A.. vekili temyiz etmiştir.
1) Davalı A.. A.. vekilinin ecrimisil bedeline yönelik temyiz itirazları yönünden;
5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun"un 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2013 yılı için 1.820,00 TL’dir.
Dava dilekçesinde, dava tarihinden önceki yedi aylık kira bedeli toplamı 1.260,00 TL ecrimisil bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istenilmiş, mahkemece, 1.263,60 TL"sının tahsiline karar verilmiştir. Davalı aleyhine kabul edilen kısım, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2)Davalı A.. A.. vekilinin men"i müdahale istemine yönelik temyiz itirazları bakımından;
a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
b)Dava, müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından davalı yüklenici tarafından dava konusu edilen dükkanın, hakkındaki davadan feragat edilen davalı M.. P.. kiraya verildiği, M.. P.. adına aynı adrese çıkartılan tebligatın adresten taşındığı şerhiyle iade edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davalı M.. P.. dava konusu dükkandan taşınıp taşınmadığı araştırılarak, taşınmış ise işbu davada davalı A.. A.."ın anılan davalıya kiraya vermek suretiyle yapmış olduğu müdahalenin men"ine karar verilmesinin istenmiş olduğu gözetilerek, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taşınmamış ise şimdiki gibi davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
3) Kabule göre, HUMK"ın 297/2. maddesi " Hükmün gerekçe kısmında herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herhangi biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi şarttır." hükmünü içermektedir.
Davalı Mustafa Polat hakkındaki davadan feragat edildiği halde mahkemece bu hususta hüküm oluşturulmamış olması ve buna rağmen infazda tereddüt uyandıracak şekilde hangi davalıdan sözedildiği belirtilmeksizin "davalının" müdahalesinin men"ine, ecrimisil bedelinin "davalıdan" tahsiline karar verilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı A.. A.. vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının reddine, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulül ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.10.2014 tarihinde oybirliğiyle kabul edildi.