Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/15623 Esas 2009/3443 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/15623
Karar No: 2009/3443

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/15623 Esas 2009/3443 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/15623 E.  ,  2009/3443 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 11. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 30/06/2008
    NUMARASI : 2007/112-2008/218

    Davacı,   iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı ile davalılardan A.A.San. AŞ. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre  davalı A. A. Sanayi Makinaları A.Ş."nin tüm temyiz itirazlarının reddine.
    2-Uyuşmazlık iş kazası  nedeniyle manevi tazminat  istemine ilişkindir.
    Davacı davalı  işverene ait işyerinde işçi olarak  çalışırken 15.11.2001 tarihinde işverenin   kusurlu  davranışı sonucu gerçekleşen iş kazası  nedeniyle   iki bacağınının  iş göremez hale  geldiğini ileri sürerek 100.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsilini istemiş, davalı temyiz eden şirket kusurları olmadığını ileri sürülerek  davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece 9.000.00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline  karar verilmiş  karar davalı  vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacının iş kazası sonucu %53 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda kaçınılmazlığın %20, davalı işverenin %80 oranında  kusurlu  olduğu dosya içeriğinden  anlaşılmaktadır.  B.K"nun 47. Maddesinde hakimin bedensel bütünlüğün bozulması halinde olayın özelliklerini göz önünde tutularak zarar görene adalete uygun bir miktar  paranın manevi  tazminat olarak ödenmesine karar vereceği öngörülmüştür.  Bedensel  bütünlük eş deyişle vücut bütünlüğü kavramının fizik  bütünlük  yanında  ruhsal bütünlüğü ve  sağlığıda kapsadığı  tartışmasızdır. Olayın özelliklerinin neler olduğu 26.6.1966, 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında  açıklanmıştır.  Bunlar her olayda  değişebilir.  Bu nedenle hakiminin kararında bu  özellikleri objektif ölçülere göre göstermesi  gerekir.
    Manevi  tazminatın  tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hakimin  bu takdir hakkını kullanırken,  ülkenin ekonomik  koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü,  tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı,  olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması,  hükmedilecek  tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiğide söz götürmez.
    Bu ilkeler gözetildiğinde takdir olunan manevi tazminatın çok az olup yeterli olmadığı, anlaşılmaktadır.
    Bu halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve daha uygun bir miktara hükmedilmek üzere  hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, davalı tarafından 60.00 TL temyiz başvuru harcı yatırılmış olduğu  anlaşılmakla , aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,   9.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.