17. Hukuk Dairesi 2009/7439 E. , 2010/512 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirkete ... poliçesi bulunan davalıya ait aracın alkollü sürücü yönetiminde iken karıştığı kazada 3.kişi aracının hasarlandığını, talep üzerine poliçe limiti olan 5.750.-YTL"nin 3.şahsa 25.7.2007 tarihinde ödendiğini belirterek, bu meblağın ödeme tarihinden işleyecek faizi ile davalı sigortalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı trafik sigortası şirketinin kusurlu davranışı iddiası ile kendi sigortalısına veya araç sürücüsüne rücu imkanı bulunmadığından davanın reddine ... verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacı ... şirketine ... poliçesi ile sigortalı olan aracın yaptığı kaza sırasında araç sürücüsünün alkollü olduğu iddiasına dayalı olup, 3.kişiye ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
HUMK"nun 275.maddesi gereğince; mahkeme çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına ... verir, hükmüne yer verilmiştir.
Mahkremece, alkolün kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediği ve sigortalı aracın sürücüsünün olaydaki kusur durumu ile zarar gören 3.kişiye ait araçta davaya konu trafik kazası nedeniyle oluşan hasar miktarının tesbiti yönünden bilirkişi raporu alınmaksızın ... verilmesi doğru değildir.
2918 sayılı ..."nun 48.maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97.maddesinde alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sür-
me yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra konu ile ilgili olan "b-2" bendinde "alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır.
Ayrıca ... Genel Şartlarının B.4.d maddesinde; tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keşif verici maddeler almış olarak araç sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının ... ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
Bununla birlikte ... Genel Şartlarının B.4.d maddesinin dayanağını teşkil eden ..."nun 48.maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2.fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, Karayolları Trafik Yönetmeliği"nin 97.maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve müteakip uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabulü de mümkün değildir.
O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durum da hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK"nun 1281.maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
..."ın yerleşik uygulamalarında, sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik
konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla, olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, eksi halinde reddine ... verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir.
Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, içinde nörolog doktorunda bulunduğu uzman bilirkişi kurulundan, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında olup olmadığı yönünden rapor alınarak sonucuna göre bir ... verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde alkollü şekilde araç kullanma halinin kusurlu davranış olarak kabulü ile hiçbir inceleme yapılmadan davanın reddine ... verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28.1.2010 gününde oybirliğiyle ... verildi.