22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/18191 Karar No: 2018/25287 Karar Tarihi: 26.11.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/18191 Esas 2018/25287 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı işverenin kendisine kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti ödemediğini iddia ederek mahkemeye başvurmuştur. Mahkeme, davayı kabul etmiş ancak davalı vekili kararı temyiz etmiştir. Temyiz mahkemesi, iş sözleşmesinin sona ermesi halinde kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödenmesi gerektiğini belirtmiştir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını ispatlamakla yükümlüdür ve somut olayda imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge bulunmadığı için davacının izin kullanıp kullanmadığı net olarak açıklığa kavuşturulamamıştır. Bu sebeple, kararın eksik inceleme ile verildiği ve bozulması gerektiği hükme bağlanmıştır. Kanun maddeleri olarak, davacının hak talepleri 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili maddelerine dayandırılmıştır.
22. Hukuk Dairesi 2017/18191 E. , 2018/25287 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait ... Devlet Hastanesi"nde aralıksız ve kesintisiz olarak 1988 Şubat ayından itibaren aylık net 970,00 TL ücret ile çalışırken, müvekkilinin emeklilik sebebi ile işten ayrıldığını, davalı tarafından ödenmesi gereken kıdem tazminatının ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını iddia ederek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin haricindeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Taraflar arasında davacı işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücrete hak kazanıp kazanmadığı noktasında da uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Somut olayda, davacının davalı işveren nezdinde 13 yıl 8 ay 21 gün çalıştığı sabittir. Mahkemece davacının 13 yıllık izin alcağının hesaplandığı bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Davacının çalıştığı 13 tam yıl boyunca izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Mahkemece, HMK 31. mad. uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacının 13 yıl boyunca izin kullanıp kullanmadığı hususu açıklattırılarak davacı beyanı ile birlikte tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepden BOZULMASINA, 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.