8. Hukuk Dairesi 2013/14573 E. , 2014/9047 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2013
NUMARASI : 2012/384-2013/92
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı alacaklı vekili, 05.12.2012 tarihli hacze konu menkulün borçlu şirkete ait olduğunu belirterek davanın kabulü ile üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı davaya konu menkulün kendisine ait olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nun 96 vd.maddeleri gereğince açtığı, üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın raddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir.
Dava dışı borçlu aleyhine, Manisa 1. Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi"nin 2012/165 Esas sayılı dosyasında 22.11.2012 tarihli yargılama oturumunda verilen ihtiyati haciz kararına dayanılarak Manisa 5.İcra Müdürlüğü"nün 2012/4815 Esas sayılı dosyası ile takip başlatılmıştır. Takip dosyası aslının içerisinde, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçası bulunmamaktadır. Bu nedenle, Mahkemece, öncelikle ödeme emrinin borçluya tebliğ edilip edilmediği, edilmiş ise hangi adreste tebliğ edildiğinin araştırılması ve uyuşmazlığın İİK"nın 264/2 ve devamı fıkraları kapsamında değerlendirilmesi gerekir.
Öte yandan; kural olarak, istihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olması gerekir. Borçlunun İİK’nun 96/1. maddesi uyarınca davayı açan 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İİK’nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan 3. kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine rağmen verilen 3 günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek yoktur. Çünkü bu durumda borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır. Haciz sırasında hazır bulunmayan ve dava konusu menkullerin haczine ilişkin tutanağın İİK’nun 103.maddesi uyarınca tebliğ işlemi de kendisine yapılmayan borçlunun, istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığı anlaşılamaz. Bu kapsamda; Mahkemece, borçluya yöntemince çıkartılacak açıklamalı davetiye ile davaya katılma olanağı sağlanması, duruşmaları takip etmesi halinde istihkak iddiasına karşı tutumunun belirlenmesi, varsa delilleri de toplanarak yargılamaya devam edilmesi gerekir.
Diğer taraftan; borçlu P. M. İth. İhr.San. ve Tic. Ltd. Şirketi"nin ilk kuruluşundan günümüze değin tüm ortakları ile hisse devirlerini ve faaliyet adreslerini gösterir ticaret sicil kayıt örneklerinin getirtilerek dosya arasına alınması, istihkak iddiasında bulunan davalı 3. kişinin borçlu şirketle bağlantısının olup olmadığının belirlenmesi, bu şekilde toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
Bu hususlar göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi