7. Hukuk Dairesi 2021/6757 E. , 2021/3104 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17/10/2008 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu 125, 126, 621, 915, 921, 972, 973 ve 1530 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün olmaması halinde satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalı davanın reddini savunmuş; bir kısım davalı dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim yoluyla, bir kısım davalı ise dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olayda; dava konusu taşınmazlara yönelik Tokat Sulh Hukuk Mahkemesi 2013/154 Esas, 2014/620 Karar sayılı dosyada tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemli dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda verilen kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2016/380 Esas, 2016/914 Karar sayılı 01/02/2016 tarihli onama ilamıyla 01/02/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkemece, anılan kararın tapuda infaz edilmesi için davacı tarafa süre verilerek, bu şekilde oluşan tapu kayıtlarına göre taraf teşkili sağlandıktan sonra ortaklığın giderilmesi talebi hakkında karar verilmesi gerekir.
2-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut olayda; dosya içerisinde bulunan tapu kayıtlarının incelenmesinde, dava konusu taşınmazların kaydının 27.02.2015 tarihli yenileme kadastrosu sonucu kapatıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazların güncel kayıtları üzerinden karar verilmesi gerekirken işlerliğini yitiren parsel numaraları üzerinden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Dava konusu taşınmazda kamulaştırma şerhi bulunduğu takdirde kamulaştırma belgeleri getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilerek taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olayda; dava konusu 127 ada 51, 129 ada 5, 155 ada 141 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında Karayolları Genel Müdürlüğü lehine 12.06.2015 tarihli, TEİAŞ lehine 13.05.2015 tarihli “2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7. maddesine göre belirtme” şerhi yer aldığından kamulaştırma evrakları ilgili kurumlardan temin edilerek yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda işlem yapılması gerekirken bu hususun dikkate alınmaması da doğru olmamıştır.
Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 23.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.