22. Ceza Dairesi 2015/25174 E. , 2016/6692 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türleri, süreleri ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanıklar ..., ... ve ..."nın da içinde bulunduğu sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 10/12/2010 tarih ve 2010/2941 sayılı kararı ile telefonlarının dinlendiği, iletişimin tespiti ve dinleme sırasında davaya konu hırsızlık suçu ile ilgili görüşmelerin tespit edilmesi üzerine, yapılan araştırma sonucu katılanlar ... ve ..."nın işyerlerinden çalınmış olan hırsızlık konusu sigaraların ... plaka sayılı araçla taşındığı, anılan aracın ... adına kiralandığı ve 28/02/2011 günü saat 10:30 sıralarında ..."ya giriş yapacağı sırada görevli polislerin dur ihtarına uymadığı ve araç içindekilerin aracı terk ettikleri, araçta yapılan aramada suça konu sigaraların ele geçirildiği olayda; CMK"nın 138/2. maddesi uyarınca, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ancak, aynı Kanunun 135. maddesinin altıncı fıkrasında sayılan katolog suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delilin muhafaza altına alınacağı ve durumun Cumhuriyet Savcılığına derhâl bildirileceğinin düzenlendiği, sanıklar hakkındaki iletişimin tespiti ve dinleme kararı alınan suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve bu örgüte üye olmak suçu, suç ve iletişimin dinlenmesi kararının alındığı tarihte yürürlükte bulunan CMK"nın 135. maddesi kapsamında sayılan katolog suçlar kapsamında yer almakta ise de; bu suç nedeniyle alınan karar doğrultusunda yapılan dinleme sırasında bu dosyanın konusunu oluşturan hırsızlık suçu ile ilgili dinleme sonucu elde edilen (tesadüfi delil) dinleme kayıtlarını hırsızlık suçunun anılan maddedeki katolog suçlar içinde sayılmaması nedeniyle hukuka uygun elde edilmiş kanıt olarak kabul edilemeyeceği ve dosyada bulunan sanıkların birbirleri ile görüşmelerini kapsayan telefon görüşme içeriklerinin delil olarak değerlendirilemeyeceğinin anlaşılması karşısında; ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 10.10.2010 tarih ve 2010/2941 müteferrik sayılı kararlarına dayanak teşkil eden soruşturma dosyasının akıbeti araştırılarak sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma veya örgüte üye olma suçundan dava açılıp açılmadığı belirlenip, açılmış ise buna ilişkin dosyanın getirtilip incelenmesi, ... İl Emniyet Müdürlüğü"nün 18/03/2011 tarih ve 2011/421 sayılı fezlekesinde suçta kullanılan aracın dur ihtarına uymayarak kaçtığı belirtildiğinden, olay günü dur ihtarında bulunan polisler tanık olarak dinlenip, olay sırasında araçta bulunan kişileri görüp görmediklerinin ve gördükleri kişilerin sanıklar olup olmadığının sorulması, tanık ..."nin 02/03/2011 tarihli beyanına "suçta kullanılan ... plakalı aracın sanık ..."e kiraya verildiğini" belirtilmesi nedeniyle anılan tanık ile sanıklar yüzleştirilerek mümkün olmadığı takdirde ise sanıkların fotoğraflarından aracı kiralayan kişi veya kişilerin kim olduğunun sorulması, ayrıca terk edilmiş vaziyette ele geçen araçta bulunan sigaralardan birinde sanık ..."ın parmak izinin tespit edilmesi ve güvenlik görevlilerince durdurulmaya çalışılan ... plaka sayılı araçtan inerek kaçmak suretiyle uzaklaşan kişilerin halk otobusüne binerek kaçabilecekleri şüphesi üzerine yapılan araştırma sonucunda sanıklar ... ve ..."in halk otobüsünde beraberce yakalandıkları da göz önüne alınarak kanıtların bütün halinde değerlendirilip sonucuna göre sanıkların hukukî durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle anılan suç nedeniyle yapılan uygulamada 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı ile anılan maddenin bazı bölümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ..."nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanıkların kazanılmış haklarının gözetilmesine, 27/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.