
Esas No: 2015/8895
Karar No: 2016/1248
Karar Tarihi: 09.02.2016
Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/8895 Esas 2016/1248 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Üst Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz talebinin incelenmesinde;
Üst Cumhuriyet Savcısı"nın, 30.3.2011 günlü kararı, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK"nun 310/3. maddesinde öngörülen 1 aylık yasal süre geçtikten sonra 12.5.2011 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında, Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
II-Sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya kapsamından, sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ..."in, müştekinin ikametinin eklentisi niteliğinde bulunan kümesinden 50 adet güvercini çaldıkları, olay sonrası yakalanan sanık ve suça sürüklenen çocuğun tüm aşamalarda atılı suçu kabul ettikleri, yargılama aşamasında, suça sürüklenen çocuk ..."un, toplam zarar olan 1.200,00 TL"den payına düşen 600,00 TL"yi müştekiye ödediği, nitekim müştekinin de 05.05.2010 ve 08.12.2010 tarihli oturumlarda, zararının bir kısmının suça sürüklenen çocuk tarafından giderildiğini ve şikayetçi olmadığını, ancak sanık ..."in zararını gidermediğini ve ondan şikayetçi olduğunu beyan ettiği, 30.03.2011 tarihli karar oturumunda da sanık ... ile huzurda bulunan müştekinin, sanığın halen zararını karşılamadığı ve sanık yönünden şikayetinin devam ettiğini beyan etmesi karşısında, aşamalarda atılı suçu kabul etmekle birlikte, suç nedeniyle ortaya çıkan zararın, kendi payına düşen kısmını ödeme konusunda her hangi bir çaba sarf etmeyen sanık ... hakkında etkin pişmanlık hükümlerini düzenleyen TCK"nın 168. maddesinin uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmamakta olup, bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ..."ın adli sicil kaydında yer alan ve sırf askeri suç niteliğinde bulunan yoklama kaçağı olmak suçundan neticeten hükmolunan 3.000,00 TL adli para cezasına ilişkin ilamının TCK"nın 58/4. maddesi uyarınca tekerrüre esas olmadığı ve sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas başkaca da bir ilamının bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda sanık hakkında atılı suçlardan kurulan hükümlerde TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında her iki suç bakımından kurulan hüküm fıkralarında yer alan TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılması; T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" sanık ... hakkında her iki suç bakımından kurulan hüküm fıkralarından çıkarılması ile yerlerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Suça sürüklenen çocuk hakkında atılı hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 142/1-b ve 143. maddeleri uyarınca belirlenen 2 yıl 4 ay hapis cezasından aynı Yasa"nın 31/3. maddesine göre ceza indirimine gidildiği sırada 1 yıl 6 ay 20 gün yerine 18 ay 20 gün hapis cezasına hükmedilmiş ise de devamında tatbik edilen aynı Yasa"nın 168. ve 62. maddeleri uyarınca netice cezanın 7 ay 23 gün hapis cezası şeklinde doğru olarak belirlenmiş olması karşısında, bu husus ile suça sürüklenen çocuğun atılı hırsızlık suçu nedeniyle meydana gelen zararın bir kısmını karşılamış olması nedeniyle hakkında yasal olarak da hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla çelişkili gerekçe ile CMK nın 231. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış olan ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan neticeten hükmolunan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın, TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı bulunan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun değerlendirilmemesi,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan hükmedilen hapis cezasının “yeniden suç işlemeyeceğine kanaat gelmiş olması nedeniyle” TCK"nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği halde bu kez CMK"nın 231. maddesine göre değerlendirme yapılırken “suça sürüklenen çocuğun kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurulduğunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilecek derecede yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılamadığından” şeklinde çelişkili ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan hüküm kurulduğu sırada TCK"nın 116/4 ve 119/1-c maddeleri uyarınca 2 yıl olarak belirlenen hapis cezasından aynı Yasa"nın 31/3. maddesine göre ceza indirimine gidildiği sırada 1 yıl 4 ay yerine 16 ay hapis cezasına karar verilerek, hatalı olarak belirlenen bu oran üzerinden, devamında tatbik edilen aynı Yasa"nın 62. maddesine göre de netice cezanın 1 yıl 1 ay 10 gün yerine 13 ay 10 gün hapis cezası şeklinde hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini,
4-Suçu işlediği sırada 18 yaşını ikmal etmemiş olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde yazılı bulunan hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeyerek, aynı maddenin 4. fıkrasına aykırı davranılması,
Kabule göre de;
5-Atılı hırsızlık suçundan hükmedilen ve ertelenmesine karar verilen kısa süreli hapis cezası nedeniyle TCK"nın 53/1. maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının gözetilmesine, 09.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.