11. Hukuk Dairesi 2020/1384 E. , 2021/803 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nce verilen 30.05.2018 tarih ve 2016/387 E- 2018/215 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 24.01.2020 tarih ve 2018/1894 E- 2020/91 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin TPMK nezdinde "TRAKYA" ibareli tescilli seri markaların sahibi olduğunu, markaların 05, 29, 30, 31, 32, 35 ve 43. sınıflardaki mal ve hizmetlerde tescilli olduğunu, bu mal ve hizmetleri piyasada maruf hale getirdiğini, davalının müvekkilinin piyasada yarattığı ekonomik ranttan haksız şekilde yararlanmak için 2015/82517 sayılı “YEMELİ TRAKYA” ibaresinin tescili talebinde bulunduğunu, bu başvurunun ilanına müvekkili tarafından itiraz edildiğini, bu itirazın TPMK YİDK tarafından reddedildiğini, markalardaki asli unsurun “Trakya” ibaresi olduğunu, geri kalan ibarelerin markaların tali unsuru bulunduğunu, markaların 556 sy KHK 8/1-b anlamında benzer olduğunu, davacı markalarının piyasada yarattığı tanınmışlıktan davalının istifade etmek istediğini ileri sürerek TPMK YİDK’nın 12.08.2016 tarih ve 2016-M-8177 sayılı kararının iptaline ve markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, müvekkilinin 1998 yılından bu yana "ariste" markası altında süt ürünleri sektöründe bilinirlik oluşturduğunu, başvuru markasında "Trakya" ibaresinin tali unsur niteliğinde bulunduğunu, Trakya yöresine ait olduğu bilinen beyaz peynirin pazarlanması açısından "Trakya" kelimesinin kullanılmak istendiğini, anılan ibarenin coğrafi kaynak bildirdiğini ve kimsenin tekeline verilemeyeceğini, taraf markalarının benzemediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalının 29. sınıfta yaptığı "YEMELİ TRAKYA" ibareli başvuru markasıyla aynı sınıfta bulunan davacının "TRAKYA" ibareli tescilli markası arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, 29. sınıftaki mallar açısından ortalama düzeydeki tüketici kesimi nezdinde her iki markanın işletmesel kökenlerinin aynı olduğu, idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletmeye ait markalar olarak algılanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK kararının iptaline, marka tescilli olduğundan hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı TPMK vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce; davalının başvuru markası ile davacının markaları arasında yiyecek ve içecek sağlama hizmetleri yönünden 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu gerekçesiyle davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK"dan alınmasına, 03.02.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.