Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2779 Esas 2020/3413 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2779
Karar No: 2020/3413

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2779 Esas 2020/3413 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirketle imzalanan kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için icra takibi yapılmış ancak tahsil edilemeyince iflas yoluyla takibe çevrilmiştir. Davalı şirket itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur. Davacı vekili, davalının itirazının kaldırılması ve iflasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, asıl davanın kabulüne karar vermiş ancak davalı vekilince istinaf başvurusu yapılmıştır. İstinaf süresinin kaçırıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusu reddedilmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin işaret ettiği gibi, öngörülen sürenin hukuka aykırı olarak yanlış uygulanması ya da hesaplanması nedeniyle mahkemeye erişim hakkı ihlal edilmiştir. Hakim, kanun yoluna başvuru süresi konusunda tarafları yanıltmıştır. Bu nedenle istinaf incelemesinin yapılması gerektiği ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nin kararının bozulması gerektiği belirtilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: Mahkemeye erişim hakkı, adil yargılanma hakkı, öngörülen süre koşulları, hukuki belirlilik ilkesi.
23. Hukuk Dairesi         2017/2779 E.  ,  2020/3413 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    İ

    Taraflar arasındaki iflasın açılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalı şirketle imzalamış oldukları kira sözleşmesine istinaden kira bedelinin ödenmemesi sebebiyle icra takibi yaptıklarını ancak alacağın tahsil edilememesi üzerine takibin iflas yolu ile takibe çevrildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğundan bahisle davalının itirazının kaldırılması ile iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu mecura zorunlu ve faydalı masraflar yaptıklarından bahisle asıl davanın reddi ile karşı davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    İlk derece mahkemesince asıl davanın kabulü ile karşı davanın tefrikine dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, mahkemece istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine dair ek karar verilmiştir. Davalı vekilinin ek karara karşı istinaf yoluna başvurusu neticesinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bu karara karşı süresinde davalı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince, süresinde olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusu esastan reddedilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi emsallerinde ""Mahkemeye erişim hakkı adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından biridir. Mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkânsız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkını ihlâl edebilir.
    Bununla birlikte, dava açma ya da kanun yollarına başvuru için belli sürelerin öngörülmesi, bu süreler dava açmayı imkânsız kılacak ölçüde kısa olmadıkça, hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve mahkemeye erişim hakkına aykırılık oluşturmaz. Ne var ki, öngörülen süre koşullarının açıkça hukuka aykırı olarak yanlış uygulanması ya da yanlış hesaplanması nedeniyle kişiler dava açma ya da kanun yollarına başvuru hakkını kullanamamışsa mahkemeye erişim hakkının ihlâl edildiğinin kabulü gerekir.” denmiştir.
    Anayasa Mahkemesi bu tür başvurularda mahkemenin tarafı yanıltamayacağını, bu nedenle temyiz başvuru talebinin kabulünün gerektiğini belirtmiş, bu eksikliğin henüz giderilmesi mümkün bulunduğundan, tazminat talebinin incelenmemesine, karar vererek temyiz incelemesi yapılmasının önünü açmıştır. Aynı hususun istinaf başvuruları içinde geçerli olacağı tartışmasızdır.
    Somut olayda, ilk derece mahkemesince gerekçeli kararda, istinaf yoluna başvurma süresi 10 gün olmasına rağmen, iki hafta olarak belirtmiştir. Hakimin, mahkeme kararında kanun yoluna başvurma süresi konusunda tarafları yanıltması halinde bu durum taraflar aleyhine sonuç doğurmamalı ve hak kayıplarına neden olmamalıdır. Bu nedenle iki haftalık süre içinde istinaf başvurusunda bulunan davalı/karşı davacı vekilinin başvurusu doğrultusunda, istinaf incelemesinin yapılması gerekmektedir. Bu nedenle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin davalı/karşı davacının istinaf başvurusu hakkındaki ret kararı yerinde görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin verdiği 17.07.2020 tarih ve 2017/839 Esas, 2017/789 Karar sayılı red kararının BOZULMASINA, istinaf incelemesi yapılması için dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 04.11.2020 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.