11. Ceza Dairesi 2013/21268 E. , 2014/13371 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik, dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-) Sanık ..."ın özel belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma suçlarından beraati,
2-) a) Sanık ..."nun dolandırıcılık suçundan beraati,
b) Resmi belgede satecilik suçundan, TCK.nun 204/1, 62 ve 53. maddeleri gereğince sanığın 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılması ve hak yoksunluğu
1- Sanık ... Kuru hakkında ""hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik"", sanık ... hakkında ise ""dolandırıcılık"" suçundan verilen beraat kararlarına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında: sanıklara yüklenen "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık"" suçlarının yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırları itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri gereğince istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE,
2- Sanık ... hakkında "" resmi belgede sahtecilik "" suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
a) Sanığın, İsmail Zırıh"ın borçlu, katılan şirketin alacaklı olarak gözüktüğü suça konu sahte senedi katılan şirkete vererek resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda, senedin katılan şirket lehine düzenlendiği, senedin arkasında sanığa ait herhangi bir cironun bulunmayıp katılan şirkete nasıl ve niçin verildiği konusunda dosyada yeterli açıklık bulunmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi bakımından; sanığın olay hakkında ayrıntılı şekilde ifadesinin alınması, yine katılan şirket yetkilisi ile senet borçlusunun da beyanları tespit edilip senet üzerindeki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
b) 5252 sayılı Türk Ceza Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Yasa ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasanın belirlenmesi gerektiği ve temel cezanın alt sınırdan tayini durumunda 765 sayılı TCK.nun 342/1 ve 5237 sayılı TCK"nun 204/1. maddeleri uyarınca hükmolunacak cezalar eşit ise de 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi gereğince hapis cezasına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak uygulanan hak yoksunluğuna ilişkin güvenlik tedbirlerinin 765 sayılı Kanunda bulunmaması nedeniyle 5237 sayılı TCK"nun aleyhe olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine, maddede sayılan diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, 03.07.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.